Quantcast
Batı Anadolu Halkı, İonlar – Belgesel Tarih

Ekrem Hayri PEKER
Ekrem Hayri  PEKER
Batı Anadolu Halkı, İonlar
  • 26 Ağustos 2018 Pazar
  • +
  • -
  • Ekrem Hayri PEKER /

Loading

Mısır’ın Ölüler Kenti bölgesinde sürdürülen 2004 -2005 yılı kazılarında, Eski Çağ bilimi için çığır açıcı önemde bir buluntu ses getirdi. Firavun III. Amenophis (MÖ.1403-1314)  Ölü Tapınağı’nda gün yüzüne çıkarılan buluntular arasında yer alan bu buluntu, içerdiği Kuzeyli üç yabancı halkın adıyla tarihsel yönden çok özeldi.

Kazıyı yapan H. Sourozien ve R. Stadelmann, kitabedeki yazıyı “Luvia, Büyük İonia ve Mitanni” olarak okumuşlardır. Eski Çağ tarihçilerinden F. Adrom, Mitanni  olarak okunan yazı için “Maduna”, M. Görg ise “Masa” olması gerektiği  öne sürmüşlerdir. (Fahri Işık, Anadolu Yerlisi Halk İONLAR, Batı Uygarlığı’nın Doğduğu Toprak İonia, s, 30 Aktüel Arkeoloji  sayı:64)

Bulunan yazıt, Emperyalist Batılı tarihçiler tarafından öne sürdüğü, Batı Anadolu’nun “Doğu Helen”  olduğu dair efsanenin sonunu getiriyordu.

Klnket’e göre, II. Sargon mektuplarında ve II. Nabukednezar’ın yıllıklarında geçen “ion” olarak tanımlanan kişilerin adları Luvicedir (Fahri Işık, Anadolu Yerlisi Halk İONLAR, Batı Uygarlığı’nın Doğduğu Toprak İonia, s, 30 Aktüel Arkeoloji sayı:64).

Firavun III. Amenophis yazıtıyla şimdi kesin olan, İonların en geç Tunç Çağı’da bir Anadolu halkı olarak Doğu halklarına yabancı olmadığıdır. Onlar tarafından tanınıyor olmasıdır. Doğu kaynaklarına göre de İonların Luvilerle akraba bir Anadolu halkı olduğudur. Yazıt, İyonya’nın  sözde “İon soylu Atina’lıların, ”Anadolu’ya gelişinden en az 200 yüz yıl önce bir Anadolu ülkesi olduğunun belgeler.

İyonya’ya göç, Mö. 1200 dolaylarında Kuzeyden gelen Dorlar’ın Helen topraklarını istila etmesi, kentleri yakıp yıkması, halkı köleleştirmesiyle başlamıştır. Derebeyleri, asiller, zenginler Kıbrıs ve anakaraya uzak adalara kaçmışlardır.

J.Bordman’a göre yıkımdan kaçan, yoksul kitleler Batı Anadolu’ya, İyonya’ya sığındılar. Zaman içinde yerli halkla bütünleşen bu kitleler var olan uygarlığın gelişmesine katkıda bulunmuşlardır. Bunun şahidi Heredot’tur. Heredot, Miletos, Myus ve Priene’yi Karya’ya yerleştirir ve barbarca konuştuklarını yazar.

MS.1100’lerde yaşayan Doğu Roma İmparatoru Alexiad’ın kızı Anna Komnena, bugünkü Denizli – Akşehir arasında yaşayan Koma’lıların farklı bir dil konuştuğunu yazar. Anadolu’da iki bin yıl sonra hala “barbarca” konuşuluyormuş.

Bulunan kalıntılardan Frigler’in MÖ. İonların kullandığı alfabeye benzerliğini öğreniyoruz. J. Nolle’ye göre, “İonlar, ünlülere birer işaret vererek insanlık tarihinin ilk eksiksiz yazısını, bizim alfabemizi” oluşturanlardı. ‘İon alfabesi’, Helen dili          için öylesine uygundu ki ortaya çıkışından 300 yıl sonra Helence konuşulan bütün bölgeye yerleşti ve bugüne dek kullanımda kaldı”.

Heredot, İyonyalıların yazıyı Fenikelilerden aldığını, onlardan da Helenlerin aldığını yazmıştır.

Olimpos’taki tanrıların büyük çoğunluğu Anadolu kökenlidir. Anadolu’daki Ana Tanrıça kültürü Grekleri ve Orta Doğu’daki halkları da etkilemiştir. Apollon, Hera Demeter, Afrodit, Athena, Artemis, Dionisos ve daha sonra Olimposlulara katılan Leto,  Hekate Anadolu kökenlidir. Apollon’a adanan en büyük bilicilik merkezi Didim’dedir.

Dionisos, Lidya kökenlidir. Herodot ise farklı bir şey söyler,  “Grekler tanrılarını Mısırdan aldılar”(Bazı tanrı kültürü Mısır’a Anadolu’dan geçmiş olabilir).

Afrodit’e tapma Perslere Asurlulardan ve Araplardan geçmiştir. Afrodit’e Asurlular Mylitta, Araplar, aliat, Persler Mitra derler.(s, 75)

“Gene bana denilmiştir ki, büyük tanrılar için on iki adı ilk olarak Mısırlılar kullanmışlar ve Yunanlılar onlardan almışlardır. (s,119)

Ne olursa olsun Mısırlılar Herakles adını Yunanlılardan almış olamazlar, daha çok Yunanlıların Mısırlılardan almış oldukları düşünülebilir. Herodot, aynı konuya kitabının 50. bölümünde bir daha değinir ve deniz tanrısı Poseidon’un Libya kökenli, olduğunu yazar. Pelasglar, Mısır’dan gelen tanrı adlarını aldılar ve bunu benimsediler. Savaş tanrısı Ares’in anayurdu Trakya olduğunu yazar.

İonya’nın çöküşüne Perslere karşı isyan etmeleri ve bağımsız kentlerin Persler savaş açmaları olmuştur. Persler kentleri yakıp, yıkmışlar; halklarını köleleştirmişler,  Bir kısmını Sus’a yakınlarına sürmüşlerdir. Bu yıkımın sonunda Atina’nın yıldızı parlamıştır.

Bu konuda ayrıntılı bilgi için Fahri Işık’ın çevirdiği, Batılı İonya araştırmacılarının 20 makalesinin yer aldığı Uygarlık Anadolu’dan Doğmuştur” kitabında faydalanabilirler.

Gelelim Herodot’a; tarihin babasının yazdıkları İonlar’ı Helen yapan, Helenleri medeniyetin arası yapanları yalanlıyor.  Önce yazıyla sonra da dilleriyle ilgili yazdıklarına bakalım.

Fenikeliler… Bu ülkeye yerleştikten sonra Yunanistan’a pek çok bilgi getirmişlerdir ve özellikle yazıyı sokmuşlardır ki, ben Yunanlıların bunu daha önce tanıdıklarını sanmıyorum. …

(İonialılar), bunlar Fenike alfabesini almışlar ve biraz değiştirerek kullanmışlardır ve ‘Fenike Yazısı’ adını korumakta sakınca görmemişlerdir. Heredot, Histories,s, 407, İstanbul-2012, T. İş Bankası Yayınları)

İyonyalıların dili: Miletos, Myus ve Priene, Karya’da kurulmuş olan bu kentler aynı bölge dilini konuşurlar. Efes, Kolophon, Lebedos, Teos, Klazomenai, Phokaia için, “Bunların dili daha önce saydığımız kentlerin diline hiç uymaz, hepsi de ortak bir bölge dili konuşurlar. Bunlardan başka üç İon kenti daha vardır ki, ikisi Samos ve Khios adalarındadır, üçüncüsü Erythiai anakaradadır. Bunlardan Khios ve Erythrai aynı bölge dilini konuşur. Samosluların ise kendilerine özgü ayrı bir dilleri vardır. Böylece birbirlerinden ayrı dört bölge dili ortaya çıkmış olur. (s,80)

Herodot,  anakaraya göçle ilgili olarak İonların Peloponez’de oturduklarını, 12 kentleri olduğunu yazar. Eskiden İonların olan bu 12 kentin Akhalıların elinde olduğunu yazar (s,81)

Herodot, “Atina Prytaneron’undan gelmiş olanların kadınlarını götürmediklerini, Karyalıları öldürerek onların kadınlarını almışlardır” diye yazmıştır. (s,81)Herodot, Karyalıların Anadolu’nun yerlisi olduğunu yazar (s, 93)

Ekrem Hayri PEKER

Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar. Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu. TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi. Yayınlanmış kitaplarından bazıları: "Kuşçubaşı Hacı Sami Bey", "Özbek Mektupları", "Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler", "Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi". Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ
Tekrarsız Süslemeler

Tekrarsız Süslemeler

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 3 Aralık 2024
Sistematik Hatalar Bahçesi

Sistematik Hatalar Bahçesi

Ekrem Hayri PEKER, 3 Aralık 2024
Merdiven

Merdiven

Haber Merkezi, 21 Kasım 2024
“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

Ekrem Hayri PEKER, 20 Kasım 2024
Türkülerde Felek

Türkülerde Felek

Dr. Halil ATILGAN, 19 Kasım 2024
Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Atilla SAĞIM, 17 Kasım 2024