Belçika’nın Türk Köyü’nde muhteşem festival |
Bu Yazıda - Konu İçi Ara Başlıklar
* Belçika’nın, “Türk Köyü” diye anılan Faymonville köyünde her yıl evlere ayyıldızlı bayrağımız asılıyor, sokaklarda Türk bayrağı sallanıyor ve Türk marşları söyleniyor.
* Binlerce Belçikalı’nın yanında çok sayıda Türk’ün de katıldığı festivallerde “Türk Kanı” diye adlandırılan likör içiliyor ve sabahlara kadar danslı eğlence yapılıyor.
* Türk köyündeki ‘Turkania’ adlı futbol takımı liglerde harikalar yaratıyor ama Türk seyircisi yok.
* Ekibimizi otellerinde ziyaret eden belediye Başkanı, festivalin tüm dünyada yankılanması için Türk devletinden ilgi bekliyor..
Belçika’nın, Hollanda, Almanya ve Lüxemburg üçgeninde yer alan Faymonville köyünde her yıl tekrarlanan bir festival, gerçekten de Türkleri onurlandırıcı bir şekilde gerçekleşiyor. İste, bu gerçeği de yakından izlemek üzere TRT’den Prodüktör İsmail Alden, Yönetmen Sacit Şahin, asistanım Şenol Ocaklı ve kameramanlar Orhan Aybertürk ve Mehmet Türkoğlu ile birlikte yollara düştük.
Bu kez yolumuz, Belçika’nın kuzeydoğusuna gidiyor.
Faymonville köyünde dillere destan ve muhteşem olarak nitelenen Türk Festivali’ni izleyeceğiz.
Yüzyıllardır kendilerine “Türk” denilmesinden hiç gocunmayan ve hatta bundan gurur duyan, Belçika’nın Faymonville köylüleri, geleneksel olarak her yıl yaptıkları “Türk festivali”ni bu yıl da şubat ayında tekrarladılar.
Festival gününe değinmeden önce sizlere bu ilginç köyün öyküsünü anlatalım:
Ardennen bölgesinde sadece bine yakın bir nüfusun yaşadığı çok küçük ama çok şirin Faymonville adlı bu köye yolu düşenler, köyün ortasında kocaman bir Türk bayrağı ile karşılaştıkları zaman şaşırırlar.
Bu köyde kendilerine ‘Türk’ adı verilen Belçikalılar yaşamaktadır. Faymonville´de hiç bir zaman Türkler yaşamamış. Ne var ki, bu köydekiler kendilerine Türk denilmesinden mutluluk duyuyorlar.
Neden mi?
Aslında bu konu hakkında birçok rivayet var ama sizlere en yaygın olanını anlatalım:
Avrupalılar 16. ve 17. asırlarda Türkler’in işgal ettiği topraklarda, işgalden zarar gören insanlara yardım için vergi niteliğinde para tahsil edilyorlardı.
Faymonville köyü halkı, çok küçük ve ücra bir köşede oldukları için böylesi bir vergiyi ödemeyi ret etmişler. Bu köylülere kızan halkın diğer kesimi Faymonvilliler’e, “Siz Türk dostusunuz, hatta siz Türksünüz” gibi bir tavırla hain olduklarını ima etmişler. Buna çok kızan Faymonville halkı, “Öyle mi, o halde bakın biz nasıl Türküz” diyerek yaşam tarzlarını Türkler’e benzetmeye başlamışlar.
Köyün ortasına büyük bir Türk bayragı dikmişler. Türkiye’den giysiler getirtmişler ve bu giysileri kuşanmışlar. Köyün belli yerlerine sembolik Türk figürleri yerleştirmişler ve her yere ay yıldız işlemişler.
Bununla yetinmeyen Faymonvilliler, her yıl törenler düzenlemeye başlamışlar. Böylece yüzyıllardır kendilerine ‘Türk’ denen köylüler bu adı benimsemişler. Her yıl karnavallarda Türk ve Osmanlı kıyafetleri giyerek Türk bayrağına sarılan Faymonvilliler’in bu yılki törenlerini biz de izledik.
Faymonvilliler’in bu yılki törenleri de muhteşem oldu.
Ellerinde Türk bayrağı olduğu halde üç atlı süvari ve 30 ayrı gruptan oluşan kortej, festival boyunca Türk giysileri, Türk müziği ve birbirinden ilginç kiyafetleriyle karnaval coşkusunu doyasıya yaşattılar.
Binlerce Belçikalı’nın yanında bine yakın Türk’ün de katıldığı festivalde “Türk Kanı” diye adlandırılan likör herkesi sarhoş etti.
Faymonville’nin bağlı olduğu Waimes’in Belediye Başkanı Albert Mathonet, Bizi konakladığımız otele kadar gelerek ‘Hoş geldiniz’ dedi. Festival için Türk makamlarından daha çok ilgi beklediğini belirten Mathonet kendisi ile yaptığımız söyleşide şunları söyledi: “Bu bölgede birkaç yüz yıldır devam eden bu gelenek, orjinallığını bozmadan sürecektir. Karnaval’da biramız, çeşitli içkilerimiz ve özellikle ‘Türk Kanı’ olarak adlandırdığımız likörumuz ile sarhoş olacağız. Bu nedenle festivalimize dışarıdan katılıma sıcak bakmıyoruz. Ama seyretmeye gelenlere de kucak açıyoruz.”
Festivalin bir de ‘Organize Komitesi’ var. Bu Komite’nin başkanlığını yıllardır M. Aloys Lesoly yapıyor. Bizi evinde sıcak bir şekilde karşılayan Lesoly, her yıl Türk bayrağı ve Türk giysileri bulmakta zorluk çektiklerini dile getirdi. Lesoly., ‘Düşünün bir kere, binlerce Belçikalı kendilerine Türk giyeceği yakıştırmaya çalışıyor. Ya satın alıyor veya diktiriyorlar. Türk bayrağı bulmak da zor ve pahalı oluyor. Bu nedenle Türkiye’nin bize yardım etmesini bekliyoruz’ diye devam etti.
Waimes Turizm Ofisi Müdürü Stanly Noel da bizimle sürekli beraber oldu. Attığımız her adımı izleyen ve bize yardım eden Noel, bizi festival öncesinde hazırlık yapan insanların evlerine götürdü. Girdiğimiz evlerden biri cıvıl cıvıl idi. Bir anne ve üç kızı kendilerini Türk giysileri ile süslüyorlardı. Konuştuk bu insanlarla. O kadar mutluydular ki, ‘Sizleri görünce çok daha mutlu olduk. Bugünkü yürüyüş bizim için bir başka önem taşıyacak’ diyerek teşekkür ettiler. Her konuda bize sürekli yardımcı olan Noel, ‘Bu festival sayesinde kasabamıza çok sayıda yerli ve yabancı Turist geliyor. Ama yine de elde ettiğimiz turizm geliri ile festival masraflarını karşılayamıyoruz. Türkler izlemek için geliyorlar ama, Türk develetinden de yardım bekliyoruz’ diye devam eti.
Faymonvil’deki Türk Festivali’ne ülkenin çeşitli yerlerinden binlerce Türk de geliyor. Liege’deki Barış Evi yöneticileri Aslı ve Tevfik Gülerman da festivale her yıl ilgi gösteriyorlar. Onları festivalde Türk giysileri ile bulduk. Aslı ve Tevfik Gülerman çifti, aslında Bariş Manço’yu Liege’deki evinde yaşatmak istiyorlar. Bu nedenle de derneklerinin adını Barış Evi koymuşlar. Şimdi o evi bir müze haline getirmek istiyorlar.
BARIŞ MANÇO HAYRANLARI BARIŞ EVİ KURDU : Faymonvil’deki Türk Festivali’ne ülkenin çeşitli yerlerinden binlerce Türk de geliyor. Liege’deki Barış Evi yöneticileri Aslı ve Tevfik Gülerman da festivale her yıl ilgi gösteriyorlar. Onları festivalde Türk giysileri ile bulduk. Aslı ve Tevfik Gülerman çifti, aslında Bariş Manço’yu Liege’deki evinde yaşatmak istiyorlar. Bu nedenle de derneklerinin adını Barış Evi koymuşlar. Şimdi o evi bir müze haline getirmek istiyorlar. Fotoğrafta, Baris Evi kurucuları Aslı ve Tevfik Gülerman, Şenol Ocaklı ile görülüyor.
Köyün birçok noktasında ay yıldızlı figürler arasında, ‘R.F.C. Turkania’ adlı, 1925 yılında Joseph Scholzen tarafından kurulan bir futbol kulübü de var. Bu futbol külübü 3’üncü Lig’de yer alıyor. Ligde çok başarılı olmalarına rağmen Türkiye ve Türkler’den ilgi görmediklerini belirten yöneticiler, ‘Maçlarımıza Türk seyircileri de bekliyoruz. Böylece kulüp gelirimiz de artar’ diye konuştular.
TURKANIA FUTBOL TAKIMI : Köyün birçok noktasında ay yıldızlı figürler arasında, ‘R.F.C. Turkania’ adlı, 1925 yılında Joseph Scholzen tarafından kurulan bir futbol kulübü de var. Bu futbol külübü 3’üncü Lig’de yer alıyor. Ligde çok başarılı olmalarına rağmen Türkiye ve Türkler’den ilgi görmediklerini belirten yöneticiler, ‘Maçlarımıza Türk seyircileri de bekliyoruz. Böylece kulüp gelirimiz de artar’ diye konuştular.
Küçücük köyün ortasında Sultan isimli bir Otel-Restoran var. Otelin sahibi Edgar Bodar, kendi imalatı olan ‘Türk kanı’ isimli liköründen tattırdı. Gerçekten nefis bir içkiydi.
SULTAN HOTEL-RESTAURANT 100 YILDIR VAR : Faymonville köyünün ortasında Sultan isimli Hotel restaurant’a girdiğimiz zaman bizi patron Edgar Bodar karşıladı. Festivalin ana içkisi olan ve herkesi sarhoş eden ‘Türk Kanı’ adlı likörün yaratıcısı olan Edgar Bodar, bize de bu likörü tattırdı. Benim gibi ‘içkisevmez’ birinin bile hoşuna giden bu likör gerçekten de mükemmeldi.
ESKİ BELEDİYE BİNASI : Eski Belediye binasının giriş kapısında restorasyon sonrası, 1945 yılında alçı kabartma ay yıldızlı Türk bayrağı bulunuyor.
Köyün bazı işyerlerinde ayyıldızlı tabelalar bulunuyor.
Yayınlarımızdan sonra, Türk tarafından bir yaklaşım olmayışına kızan bazı Belçikalılar, Festival’in yapılmasına karşı çıkmaya başladılar.
İşte bu konuyla ilgili haberimiz :
Yıllardır Türk köyü olarak bilinen ve karnaval tarihinde de Türkler’in akın ettiği Faymonville kasabası, Türk olmaktan vazgeçme planını birkaç yıl önce başlatmıştı. Türkiye Büyükelçiliğimizden ve Başkonsolosluğumuzdan kimsenin davet edilmemesi ilk adım olurken, önümüzdeki yıllarda da Türk simgelerinin karnavaldan tamamen kaldırılması planlanıyor.
Faymonville Karnavalı İnisiyatifi Sendikası, karnavalın bir ‘Türk Karnavalı’ değil, ‘Faymonville Karnavalı’ olduğunun altını çizdi. Geçtiğimiz yıllarda düzenlenen festivallerde, başta Belçika’dan olmak üzere, Almanya, Hollanda ve Fransa gibi ülkelerden Türk vatandaşları köye akın etmişlerdi.
Karnaval kortejinde her geçen yıl Türkler’e ait motiflerde gözle görülür şekilde azalma olması ve son olarak Türkiye Büyükelçiliği’nden veya Başkonsolosluğu’ndan kimsenin davet edilmemesi düşündürücüydü.
Faymonville Karnavalı İnisiyatifi Sendikası Genel Sekreteri Andre Lemaçon, karnavala Türk isminin konmasına karşı olduklarını söyledi. Lemaçon, “Tarihî bazı söylentilere dayalı olarak Faymonville Karnavalı’na Belçika’dan Türkler katılıyor. İsmini Türk Festivali koymuşlar. Biz buna karşıyız, bu organizasyonun adı Türk festivali değil, orijinal adı Faymonville Karnavalı’dır.” dedi.
Lemaçon, “Bu seneki organizasyonda karnavaldan bu boyutunu soyutlama adına bazı kararlar aldık. Nitekim bizden Türk yetkililere davetiye gitmedi. Onlardan da bir katılım talebi almadık. Karnavalımıza ciddi kalabalıkların akın etmesi güvenlik başta olmak üzere farklı problemlere yol açıyor, zorlanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Lemaçon’un, dediği gibi, köyü ‘Türk’ isminden soyutlama çalışmaları tamamlanırsa bir efsane son bulmuş olacak. ‘Türksüz Türk Köyü’ olarak bilinen ve her yıl çok sayıda Türk vatandaşının akınına uğrayan Faymonville, bu defa gerçekten Türksüz kaldı.
Rivayete göre Faymonville köylülerine, Haçlı seferlerine katılmadıkları için “Türk” denildi. En yaygın rivayete göre ise, 16’ncı ve 17’nci yüzyıllarda, Osmanlı’ya karşı koymak için Kilise önderliğinde Avrupa’da toplanan vergilere katılmayı reddeden Faymonville köylüleri, Müslümanlarla ittifak yaptıkları gerekçesiyle “Türk” olarak adlandırıldı.
Köylülerin bu tutumlarını kıskanan komşuları, onlara bu sebepten ötürü ‘Türk’ adını takmışlardı.
Şimdi, Belçikalılar’ın, ‘Türk’ adından kurtulmak için başlattıkları planı bozmak için, hem devlet olarak ve hem de millet olarak daha atik ve dikkatli davranmamız gerekiyor. Faymonville’yi Türkler’den ve Türk isminden soyutlamak isteyen Belçikalılar’a bu fırsatı vermemek için, bu festivale daha çok ilgi göstermemiz gerekiyor.
Hatırlanacağı gibi, Belediye Başkanı ile yapmış olduğum görüşmede, Festivale Türkiye’nin katkıda bulunması dile getirilmişti.
Kim bilir, Belçikalılar belki de devletimizin festivale ilgisiz kalışını cezalandırmak istiyor.
Onla bu fırsatı vermeyelim.