Türk Oyuncak Sanayiinde, Japon yapımı teneke oyuncakları aratmayacak nitelikte, birbirinden güzel kaliteli oyuncaklar üretip piyasaya sürmüş olan Alasya’nın macerası 1940’lı yıllarda İstanbul Cerrahpaşa mahallesi civarındaki küçük bir atölyede, girişimci Abdurrahim Alasya tarafından başlıyor. Tam bu noktada bir soru sorulabilir, “neden oyuncak üretimi?”
Abdurrahim Bey Sultanahmet Sanat Okulu Tesviye bölümü mezunudur. İkinci Dünya Savaşı öncesi, Beşiktaş’taki Nuri Demirağ’ın Uçak fabrikasında teknisyen olarak çalışmaya başlar. Atatürk’ün “İstikbal Göklerdedir” çağrısına uyan Nuri beyin fabrikası birçok ülkeye ihracat yapacak konuma kadar gelir. Ancak, ülkemize yapılan siyasi baskılar sonucu bu fabrika kapanmak zorunda kalır.
Babam Abdurrahim Bey’in bu noktadan sonra neden Oyuncak üretimine başladığını bilemiyorum. Yaşamı süresince bundan bize söz etmedi, biz de ona sormayı akıl etmemiştik. Ama tahminimce hayallerinde, ürettiği uçakların oyuncağını da üretme arzusu yatıyordu. Bu hayali de onu ülkemizin ilk duayen oyuncak sanayicisi yapacaktı.
Cerrahpaşa atölyesinde ilk yıllarda yapılan oyuncaklar arasında ön sırayı teneke telefon ve jipler oluşturuyor. O dönem, iki işçiyle çalışan babam siparişleri bizzat paketleyip kendisi teslim ediyor. Piyasadan gelen talep ve işlerin gelişmesiyle, Abdurrahim Bey’in çalışmalarına kardeşi Rauf Alasya da katılıyor. İki kardeş 1950’li yılların başlarında Süleymaniye’de Ayşekadın Hamam sokaktaki evlerinin alt katını daha büyük ve daha kullanışlı bir atölyeye dönüştürüp, üretimlerini ve satışlarını buradan gerçekleştirmeye başlıyorlar. Tabii, Alasya oyuncaklarının çeşidi ve kalitesi piyasada talep gördükçe, yeni oyuncak modellerinin tasarım ve yapımlarına gidiliyor.
Hatta geçen yıllar içinde işlerin büyüyüp, üretimin artmasıyla; Süleymaniye’ deki yer yetersiz kalmaya başlıyor. Özellikle toptan satışların daha düzenli bir şekilde yapılıp, Anadolu’ya süratle açılmak için, 1964 yılında, Tahtakale’ de Zaza Han’ da bir dükkân alınıyor.
Çok geçmeden de Alasya Oyuncakları zirveye oturup taçlanıyor. Öyle ki, daha çok üretim yapabilmek için,1966 yılında, Taşlıtarla’da (şimdiki Gaziosmanpaşa) 4 katlı bir fabrika inşa edilerek, çift vardiya seri üretime geçiliyor. O günün şartlarına göre, birçok sektörde bile görülmeyen ileri bir anlayışla Konveyör bant (yürüyen bant) sistemiyle üretim yapılıyor. Bundan sonraki dönemde Alasya oyuncakları; itfaiye, polis, ambulans, yarış arabaları, kamyonlar, Jipler, iş makinaları, Ankara Ekspresi, helikopter, uçak, tabanca, tüfek gibi birbirinden güzel ve zengin çeşitleriyle piyasada baş sıraya yerleşiyor. Toplam 150’ye yakın değişik model oluşturuluyor ve yüzbinlerce oyuncak üretiliyor. Hatta bir dönem Irak, Fransa ve Hollanda’ ya ihracat gerçekleştiriliyor.
1985 yılı bir dönüm noktası oluyor. Turgut Özal döneminin liberasyon politikası ile, Türkiye’ye çok farklı sektörlerde ithal ürünler girmeye başlıyor. Devletin henüz tanımadığı ve teşvik vermediği oyuncak sektörümüz ise daha zengin çeşit ve uygun fiyatlarla iç pazara giren ithal ürünler ile baş edemez hale geliyor.
Tarz olarak metal/teneke oyuncak üreten Alasya fabrikası, ithal oyuncakla rekabet için farklı stratejiye yöneliyor. Maliyeti düşürmek üzere metali az-plastik ağırlıklı ürünlere yöneliyor.
Kurmalı Zıpzıp Civciv ile start veren bu yeni yaklaşım sonuç veriyor ve güzel satışlar yakalanıyor. Civciv serisinde daha sonra “Bobi, Tavşan, Fare, Kanguru, Uçuç Böceği, Kurbağa, Eşek ve Çekirge” modelleri devreye giriyor. Ayrıca mini uçak ve oto modelleri de üretiliyor. Bütün bu hamlelere rağmen, birçok yerli üretici gibi, Alasya Oyuncak Fabrikası da ithal rekabetine dayanamayarak 1990’lı yılların ortalarına doğru kapılarını kapatıyor.
Bugün arkalarında, her geçen piyasa değerleri kat be kat artan, Koleksiyonerler için bir hazine oluşturan birbirinden güzel oyuncaklar bırakmış ve Türk oyuncak sanayiine getirdiği yeniliklerle çığır açmış Alasya’nın kurucusu duayen Abdürrahim Bey ile kardeşi Rauf Bey 2013 yılında vefat ediyor ve ebediyete göç ediyorlar. Bizim ve Türkiye’nin çocukluğunu aydınlatan ve Türk oyuncak tarihine değerli eserler kazandıran bu güzel insanlardan Abdurrahim Bey 24 Ekim 2013’de, kardeşi Rauf Bey ise 12 Nisan 2013 de vefat ettiler.
Saygı ve Rahmetle anıyoruz.
Nur içinde yatsınlar…
Yazar Hakkında… FAZIL ALASYA kimdir?
Dış Ticaret Danışmanı. 1951 İstanbul Doğumlu. 1970 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. 1975 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Üretim Bölümü Lisans mezunu oldu. Bu tarihten itibaren özel sektörde çeşitli pozisyonlarda çalıştı.
Fazıl Alasya emeklilik sonrası Informa Akademide Dış Ticaret Dersleri verdi. Halen Dış Ticaret Danışmanı olarak serbest görev yapmaktadır. Dış Ticaret, Motivasyon-Kişisel Gelişim konusunda muhtelif araştırma yazıları yazmaktadır. Şiir-Makale-Öykü çalışmaları yapmakta ve medyada yayınlanmakta. Ayrıca, “Düş ve Mitos” adlı Sanat-Edebiyat Dergisinde yazıları bulunmaktadır.
Türkiye’nin ilk Oyuncak şirketi olan Alasya Oyuncak’ın 2. kuşak temsilcisidir.
Çok iyi derecede Fransızca ve İngilizce ve temel seviyede Almanca bilmektedir. Evli ve 3 çocuk babasıdır.
[email protected]