Denize Atılan Çiçekler: Kafkas Sürgününe Anma |
21 Mayıs’ta yine denize çiçekler atıldı; İstanbul’da, Samsun’da, Yalova’da Kafkasyalıların ana vatanlarından zorla sürgüne gönderilişlerinin yıldönümü anıldı.
Tarihçiler yaklaşık 1,5milyon insanın zoraki göçe zorlandığını yazıyorlar. Göç,1861 yılından itibaren başlamıştı.
Birkaç milyon Kafkasyalının yüz milyonluk Rus Çarlığı’na dayanacak gücü kalmamıştı. Zamanın büyük devletler olan, İngiltere ve Fransa bu savaşa, katliamlara seyirci kaldılar. Osmanlı İmparatorluğu 1856 Kırım Savaşı’na Kafkasya’yı dâhil edememişti, Paris’te imzalanan anlaşmada müttefikler, savaşta kendilerine yardımcı olan Kafkasyalıları Çarlığın insafına terk etti. Barış anlaşmasından sonra toparlanan Çarlık, tüm gücüyle Kafkasya’ya saldırdı.
Neredeyse 300 yıldır süren savaşlar, açlık, salgın hastalıklar, Kafkasyalıları tüketmişti. Barış isteyen Kafkasyalılara Çarlığın sunduğu seçenek; Kuban Nehri’nin ötesine göç etmeyi kabul etmek ve Gürcü Halkı gibi köle olmaktı. Müslüman Gürcüler, Çarlık Gürcüstan’ı ilhak ettiğinde Osmanlı Topraklarına göç etmişlerdi. Oysa Kafkasya’da birkaç bölge dışında kölelik sistemi yoktu.
Birkaç yıldır Güney Kafkasya Cumhuriyetleri’nden Gürcistan, Kafkasyalıların maruz kaldığı bu mecburi göçün, anavatanlarından silah zoruyla atılmalarının soykırım olarak tanınması için çalışıyor.
Bu yıl da bu konu çerçevesinde Çerkes-Gürcü ilişkileri üzerine bir sempozyum düzenlendi.
21 Mayıs’ta Türkiye’den gelenler ve sempozyuma katılanlar limana indiler. Bir grup Gürcü kadın, siyah giysiler içinde ağıtlar söyleyerek limana geldiler. Liman ve çevresi sempozyum salonunda olduğu gibi Çerkes ve Gürcü bayraklarıyla donatılmıştı. Limanın denize bakan bir bölgesinde soykırımı anlatan bir heykel yapılmıştı. Yüzlerinde babalarını kaybetmenin üzüntüsü olan bir kadın ve öksüz kalmış bir kız-bir erkek çocuğunun heykeli vardı.
Türkiye’den, Kafkasya’daki Çerkes Cumhuriyeti’nden, Ürdün’den, İsrail’den gelen Çerkesler denize açıldılar. Ziyaretçiler yanlarında getirdikleri çiçekleri denize atıp ölenlerin ruhları için dua ettiler.
Sempozyum salonunda Çerkeslerin kullandığı eşyalar sergilendi, Çerkes Müzikleri çalındı. Yalova Kuzey Kafkas Derneği Kafkas Dansları Ekibi folklor gösterisi sundu.
Sempozyuma bildiri sunan Kafkasyalı yazar Mahmut Bi’nin gözlemleri bunlar…
Maalesef bir soykırım anma günü daha basınımızda doğru dürüst yer almadan geçti. Bir halkın acıları yine görmezden gelindi.