Eklesia Kitapçısı – Kiliseden Kütüphaneye |
Dünyaca ünlü bu kütüphanenin öyküsü 13. Yüzyılda başlar. Katedralden kütüphaneye dönüşüm Napolyon’un kenti işgaliyle başlar. Katedrali inşa eden tarikat kentten sürülür.
Katedrali ve kütüphaneyi dünyaya meşhur eden burasının üç katlı devasa bir müze kütüphaneye dönüştürülmesi. Bu kütüphanenin öyküsünü pazar günleri Cumhuriyet gazetesinin ikinci sayfası yazarlarından Mahmut Şenol’dan okuyalım.
“1216’da Papa ııı. Honorius, Aziz Dominicus’un kurduğu Dominiken tarikatının kurulmasını onayladı. Tarikat ilk kilisesini Hollanda’nın Maastricht’de açtı.
Kilise, Gotik mimarinin katedral tarzında inşa edilmiş masif yapısıyla 13. Yüzyıldan günümüze ulaştı.
Napolyon, 1794’de kenti işgal edince “Selexyz Dominicanen” adını taşıyan kilisenin kaderi değişti. Napolyon, kilisedeki papazları sürgüne gönderir. Kiliseyi depo olarak kullanır.
Daha sonra belediye arşiv dairesi, bisiklet garajı, tamirhane olarak kullanılır. Kullanılır ama kilisenin duvarlarındaki muhteşem fresklere dokunulmaz.
Harabeye dönen kilise 2004 yılında yapılan restorasyonla 3 katlı bir kitapçıya dönüştürülür. Restorasyonu yapan mimar da bu eseriyle 2008’de uluslararası alanda ödül alır.
Kitabevi “Dünyanın en muhteşem kitapçısı” unvanını taşıyor. Binlerce kitabın satışa sunulduğu raflarıyla kilise kitapçısı bibliyofillerin (kitapseverlerin) başını döndürüyor.
Kitapçının içinde müşterilerin, ziyaretçilerin, gezginlerin oturup sohbet edecekleri kafe ve restoran gibi minimal alanları da görüyoruz. Kahvenizi, çayınızı kilisede içebilirsiniz. Kilisenin tarihi tapınak yeri olan apsis ve altarı olduğu gibi korunuyor.
Mahmut Şenol 3 Mart 2024 Cumhuriyet gazetesi, s: 2”
Yakın Çağ’a kadar Avrupa’da kilisenin, bilhassa Katolik Kilisesinin yeri çok farklıydı. Kilise vergi toplayan bir devletti. Eğitim ve sağlık kilisenin elindeydi. Bazı manastırlar el yazması kitap çoğaltma yeriydi. Çoğu dinsel metin olmakla beraber Antik ve Orta Çağ’da yazılmış kitaplar buralarda çoğaltılıyordu. Antik Çağ’a ait çok sayıda kitap buralarda çoğaltıldığı için günümüze ulaştı. Yine çok sayıda İslam aliminin tıp, matematik ve astronomi konusunda yazdığı kitaplarda buralarda çoğaltıldı.
Kilise, Yunanca “eklesia”, kelimesinden gelmiş. Raflardaki kitapların çoğu Dutch/Felemenk dilinde. Sonra İngilizce ve Almanca kitaplar var. Proje, Mimarlık firması Merkx + Girod tarafından yürütülmüş. Üst katlara bir asansör yardımıyla ya da parlak bir dizi merdivenle ulaşılabiliyor.
Kilisenin arkasında müşteriler ve ziyaretçiler oturup çok güzel biçimde yenilenmiş olan 14. yy. tavan işlemelerini izleyip, eskiden koronun bulunduğu yerdeki kafede kahvelerini yudumlayabiliyorlar. Kitabevine, insanların gelip dergilere ve gazetelere göz atabileceği, haç şeklinde bir okuma masası da eklenmiş.