Uzman Antropolog ve Tarihçi Dr. Levent Sevik, Göbeklitepe’yi inşa edenlerin asla sıradan insanlar olmadığını, tarihte çanak çömleksiz neolitik dönem olarak bilinen dönemde, böyle bir anıtsal yapının inşa edilmesinin, tarihe bakışları da değiştirdiğini kaydetti.
Bursa Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (BUSİAD) ile Bursa UNESCO Derneği’nin birlikte gerçekleştirdiği, BUSİAD Kültür Söyleşileri’nde “Göbeklitepe’nin Bilinmeyen Yaşamı” konuşuldu.
Uzman Antropolog ve Tarihçi Dr. Levent Sevik, sunumunda Göbeklitepe’nin ne olduğunu, kimler tarafından, ne amaçla ve nasıl yapıldığını anlattı. Dr. Sevik, “Göbeklitepe’yi inşa edenlerin asla sıradan insanlar olmadığını” ifade ederken, tarihte çanak çömleksiz neolitik dönem olarak bilinen dönemde, böylesine bir yapının yapılmasının, tarihe ilişkin bakışları da değiştirdiğini kaydetti.
Dr. Sevik, ilk olarak Göbeklitepe’nin ne olduğuna açıklık getirdi. Sevik, Göbeklitepe’nin bir ibadet alanı olmasa bile kesinlikle kutsal bir alan olduğunu kaydederek, şunları söyledi:
“İnsanların, bu alana atfettiği değerden dolayı kutsal bir alan. Şamanik bir kültün olduğu gerçektir. Dünyanın en eski kutsal alanı. İnsan eliyle oluşturulmuş göbeğe benzeyen bir yapıdan dolayı Alman Arkeolog Klaus Schmidt tarafından bölgeye Göbeklitepe ismi verilmiş.”
Göbeklitepe’nin yaklaşık 12 bin yıl önce avcı toplayıcı insanlar tarafından yapıldığını kaydeden Sevik, en büyük şaşkınlığın burada olduğunu söyledi. Sevik, yerleşik hayata geçmemiş, hayvanların evcilleştirilmediği ve tarım yapılmayan bir dönemde, neredeyse sadece bir kaç av aleti dışında alet kullanamayan insanların, böylesine önemli bir anıtsal alanı inşa etmesinin tüm dünyada şaşkınlığa neden olduğunu kaydetti. Sevik, 25-30 kişilik gruplar halinde yaşayan avcı toplayıcılardan en az 500 kadarının bu alanda işbirliği yapmış olması gerektiğini kaydederek, “Düşünün ki sadece ağaç ve ağaçlardan elde ettiğiniz iplerle tonlarca ağırlıktaki anıtsal taşları taşıyıp işliyorsunuz. Ve bunu yaparken de arkada sizi besleyen bir başka grup olacak. Hem de yerleşik düzene geçilmemişken” dedi.
Önceden bir mühendislik bilgisine sahip olunduğunun açık olduğunu da ifade eden Sevik, ilkel komün halinde yaşayan toplulukların bunu hiyerarşik bir yapı olmadan gerçekleştirmelerini de güç olduğunu kaydetti.
“KOZMİK FELAKET KORKUSU…”
Dr. Sevik, Göbeklitepe’nin dünyaya çarpan bir asteroidin ardından yaşanan kozmik felaketin ve atalara saygı nedeniyle yapılmış olma ihtimalinin de güçlü olduğunu ve aslında bir ibadet alanından çok, ölülere ait kutsal bir alan olduğunu ifade etti.
Dr. Sevik, Göbeklitepe’deki taşlarda yer alan figürlere de açıklık getirdiği sunumunda eller, kafatası, hayvanlar ve özellikle o dönemde imkansız gibi görünen çanta figürlerine dikkat çekti.
Göbeklitepe’nin neden kapatıldığını ise Sevik, şu sözlerle ifade etti:
“Kendi kült merkezlerine, başka insanların elinin değmesini istemediler ve avcı toplayıcı dönem sona erince ritüel alanına da ihtiyaç duyulmayınca kapatıldı.”
Sevik, konuşmasını “Asla sıradan insanlar değillerdi” diyerek bitirdi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zehra Sönmez’in de katıldığı etkinliğin sonnda Sevik’e, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ergun Hadi Türkay tarafından ÇEK Kır Çiçekleri Okusun Diye kampanyasına yapılan bağış sertifikası verilirken, Bursa UNESCO Derneği Başkanı Esra Minez tarafından da çiçek sunuldu.