Tespit bana ait değil. Üç yıl önce İpekiş kapısından girdiğinizde sarmaşıkların örttüğü bankların ilkinde resim yapan Kemal Akkoç’a Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Nur Aktaş tarafından söylendi. Kültürpark’a Çekirge Caddesinden girdiğinizde, akan suların yanında resim sehpasıyla duran Edebiyat öğretmeni Kemal Bey, yaptığı portrelerle parka gelenlerin ilgi odağıydı.
Kemal Akkoç, 1949 Erzincan doğumlu. Ailesi 1958 yılında Bursa’ya taşınmış.
Yağcılar kapısı girişten aşağı inerken orman Çay Bahçesinin karşısında resim yapar ve karikatür çizerdi.
Bazı insanlar için “Hayatı roman” veya “Heykeli dikilecek adam” denilir ya. Kemal Bey’de onlardan birisidir. Kültürpark’a emeği geçenler için en azından bir anı duvarı yapılmalı ve Kemal Bey’de bu duvarda yer almalı.
Lisede okurken Allah vergisi resim çizme yeteneği ile para kazanmaya 1969 yılında Pınarbaşı mahalle muhtarından izin alarak Pınarbaşı Bayram Yerinde başlamış. Burada az da olsa para kazanınca lise sonda Kültürpark’ta resim yapmayı düşünmüş. İlkbahar sonu bir dilekçeyle başvurmuş. Gündüz Kültürpark Müdürünü bulamayınca gece Süleyman Çelebi Parkı’nın arkasındaki lojmanına gitmiş.
Sağ olsun Kültürpark Müdürü Mustafa Duran gerekli izni vermiş. Ve Kemal Bey başında çizmeye başlamış. Başlayış o başlayış. Günümüze kadar süren 54 yıllık bir yolculuk başlamış.
O yıllarda dönemin meşhur mizah dergisi Akbaba’nın rakibi olan Papağan mizah dergisinin çizeri ve portre üstadı rahmetli Lütfü Küçük’de Özgen Çay Bahçesi’nin altındaki havuzun başında çiziyordu.
Lütfü Küçük, Kemal Bey’e bazı portre teknikler öğretiyor. İkisi de gece parktan çıktıktan sonra Altıparmak’taki Durak Muhallebicisi’nde muhallebi yitip, kazandıkları paraları sayarlarmış. Birbirlerine muhallebi, sütlaç veya kazandibi ısmarlarlarmış.
Kemal Bey Orman Çay Bahçesi ile Kent Restoran arasındaki (daha sonra vitamin) arasında bir ağacın altında çizmeye başlar. Şimdi yerinde küçük minik bir çocuk bahçesi var. O ağacın altında yıllar geçer.
O yıllarda Orman Çay Bahçesinde görme engelli uzun düz sarı saçlarıyla Zeliha Muşlu program yapardı. Oturanlar semaverlerinden çay içip onu dinlerlerdi. Dinlemekten zevk aldığım hüzünlü bir sesi vardı. Çok iyi bağlama çalardı. Bahçenin dışına da insanlar toplanır ve onu dinlerlerdi. Bir masa boşalınca kapıdakiler oraya oturmak için koşuştururlardı. Programı bitince de körler için bağış toplanırdı.
Burada unutamadığım bir anım, parka gelen bir ziyaretçinin resmini yaparken ağaçtan kopan bir dal beni ve şövalemi devirdi. Resmini yaptığım şahıs, “Ağaç çizdiğin resmi beğenmedi galiba” dedi.
Eğitim Enstitüsü’nde okurken yıllarında Samsun ve Konya fuarlarına da gidip isteyenlerin resimlerini çizdim.
O ağacın altında 30 yıl resim yaptım.
Yıllar içinde park büyüdü. Ben de Selçuk Restoran’ın başına taşındım.
33.yılımda Olay gazetesinde çalışan İsmail Kemankaş benimle bir söyleşi yaptı. Kaç saniyede portre yapabileceğimi sordu. Çekim yaparken saniye tuttu. 31 saniyede yaptım. Bu bir dünya rekorudur.
İtalya’nın Adriyatik Denizi tarafındaki Tolentino’da yapılan yarışmada bir karikatürü birinci olmuş ve Dünya Karikatür Müzesi’nde sergilenmiş.
Bu arada aynı zamanda Bursa’daki Güzel Sanatlar Galerisi’nde sergi açıyordum. Elenen karikatürümün birinci olduğu haberi gelince elenen karikatür baş köşede sergilendi.
Bursa’daki Kapalıçarşı yangınına birebir şahit oldum. Nane şekeri satıyordum. Kapalıçarşı’nın yanından geçerken bir dükkânda gaz ocağı patladı. Kapalıçarşı’nın o bölümü ahşaptı. Yangın büyüyünce Tophane’ye çıktım ve oradan seyrettim. Alevlerin sıcaklığı yüzümü yakıyordu.
1980’lerin sonunda Flash TV’de Panayır programının elliden fazlasına katıldım. Programa katılan ünlülerin portre ve karikatürlerini çizdim.
Cem Karaca Özal’ın girişimiyle ülkemize döndü. İstanbul’da onun bir karikatürünü çizdim. Hafif kamburumsu bir duruşu vardı. Bana döndü, “Böyle miyim” dedi. Ben ve masadakiler “Evet” dediler. Sonra çizdiğim karikatürü imzaladı.
35.sanat yılımı tesadüfen Mahfel’e gelen Hikmet Şahin’le kutladım. Kendisiyle sohbet ederken 35. Sanat yılım olduğunda ilgilendi ve Tarihi belediye binasının karşısındaki Şefik Bursalı Sanat Galerisi’nin üstündeki yerde bir sergi açmamı sağladı. Açılışa hem kendi geldi hem de Belediye Bandosunu getirdi.
Kemal Akkoç, çocuklar için hazırladığı “Sütlaç Show” adlı çocuk oyununu 24 yıldır sürdürmektedir.
Kemal Akkoç aynı parkta 54 yıldır resim çiziyor. Belediyeden istediği parkta adını taşıyan bir karikatür müzesinin açılması. Kentimizden yetişen ve bir karikatürü Dünya Karikatür Müzesi’nde sergilenen tek bir sanatçımız var.
Böyle bir müzede gençlere portre yapma ve karikatür çizmek üzerine de dersler verilir. Şehrimizden çıkan diğer karikatüristlerin de çizdikleri sergilenir. NE DERSİNİZ?
***
Zeki Büke, Kemal Akkoç için şunları söyledi: “Kemal Bey, ağaçlara çakılan çivileri, ağaçlara tellerle bağlanan pankart, çadır gibi tellerin zaman içinde o ağaçları nasıl boğduğunun fotoğraflarını çekerdi. Doğa ve çevre duyarlılığı konusunda hassasiyetine tanık oldum.”
Kimya mühendisi, araştırmacı, yazar.
Bursa Mustafakemalpaşa’da (1954) doğdu. Anadolu Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümü mezunu.
TUBİTAK veri tabanına kayıtlı “Teknoloji tabanlı Başlangıç Firmalarına Özel İş Geliştirme” mentörü, C Grubu iş Güvenliği uzmanı olarak Nano kimyasalların tekstil materyallerine uygulamalar konusunda üniversitelerde konferanslar verdi.
Yayınlanmış kitaplarından bazıları:
"Kuşçubaşı Hacı Sami Bey",
"Özbek Mektupları",
"Yeşim Taşı - Ön Türkler ve Türk Tarihinden Kesitler",
"Kafkasya'dan Anadolu'ya - Zekeriya Efendi".
Belgeseltarih.com kurucu ortağı ve yazarıdır.
E-Posta: [email protected]