Quantcast
İnegöl’e telgraf-hane kurulması (1884 -1885) – Belgesel Tarih

Dr. Salih EROL
Dr. Salih  EROL
İnegöl’e telgraf-hane kurulması (1884 -1885)
  • 20 Şubat 2019 Çarşamba
  • +
  • -
  • Dr. Salih EROL /

Loading

Osmanlı Memleketi’ne Telgrafın Gelişi Hakkında Özet Bir Giriş

Osmanlı’da klasik devirlerde yapılmakta olan geleneksel haberleşme ve posta faaliyetlerini bir kenara bırakırsak, ilk modern posta teşkilatının II. Mahmud Devri’nin sonlarına doğru, 1830’larda, kurulduğunu söyleyebiliriz. II. Mahmud’un çabaları sonucunda İstanbul’da ilk postahane 1840 yılında açıldı.

Modern posta teşkilatının ilk örneklerini gören II. Mahmud, haberleşmede bir çığır açacak olan telgraf hatlarının ülkesine gelişini göremeden vefat etti. İlk telgraf hattı Kırım Savaşı sırasında Osmanlı Memleketi’nde açıldı ve 19 Ağustos 1855’te Edirne’den İstanbul’a ilk telgraf çekildi. Bu ilk telgraf hattı aynı yıl içinde Edirne’den Şumnu’ya uzatıldı.

Bu yeni iletişim aracı, telgraf, kısa sürede benimsendi ve yaygınlaştı. İnşaat maliyetinin çok ağır olmaması, hızlı haberleşme imkânı sağlaması gibi özellikler telgrafın çekici yönlerinin başında geliyordu. Öyle ki, halk “telgırafın telleri” üstüne türküler bile yaktı.

Dönemin diğer bütün teknolojik icadları gibi telgrafı da Osmanlı memleketine Avrupalı yatırımcılar getirdiler.

1860’lardan itibaren telgraf hizmeti memleket genelinde hızla yaygınlaştırıldı. Sultan Abdülhamid Devri’nde (1876 – 1909) telgraf hizmeti Anadolu’nun birçok yerine götürüldü. Bu hizmetin yaygınlaştırılmasında uyanık bir padişah olan Abdülhamid’in memleketteki gelişmeleri anında öğrenmeye yönelik beslediği merak etkili olmuştur.

Telgraf, İnegöl’den Yıllar Önce Yenişehir’e Gelmişti

Yenişehir, Osmanlı zamanında genellikle İnegöl’den daha büyük ve daha gelişmiş bir şehirdi. Çünkü klasik ticaret ve hac yolu Yenişehir’den geçmekteydi. İnegöl ise, Uludağ’ın doğu eteklerinde sapa bir mevkide kalıyordu. On Yedinci Yüzyılın ünlü seyyahı Evliya Çelebi, Yenişehir’de bin üç yüz kiremit (hâne) sayarken; İnegöl’de ancak bin kiremit tespit etmişti.

(Günümüzde ise İnegöl, karşılaştırma yapılamayacak kadar Yenişehir’den daha büyük ve gelişmiş bir şehirdir).

Yenişehir’de 1879-1880’den beri telgraf-hâne bulunmaktaydı. Bu döneme ait Bursa Yıllığı’nda Yenişehir Posta ve Telgraf Memuru Kadri Efendi’nin ismi yazılıdır. 1883-1884 yılına gelindiğinde Yenişehir Telgraf İdaresi’nin başında aynı zât devam etmekteydi. O zamanlarda Yenişehir, bölgenin telgraf ve posta merkezi olma durumunda bulunmaktaydı.

(Bakınız: Salih Erol, Hüdavendigar Vilayet Salnamelerinde Yenişehir Kazası, sayfa: 82, 88).

Yukarıda belirtilen yıllar arasında Yenişehir’in yakınındaki İznik ve İnegöl’de telgraf hatları henüz bulunmamaktadır. Bu yerlerdeki insanlar telgraf haberleşmesi yapmak istediklerinde Yenişehir’e gelmek zorundaydılar.

İnegöl Telgraf Hizmetine Ne Zaman ve Nasıl Kavuştu?

1884 yılına gelindiğinde İnegöl Halkı, artık kendi ilçelerinde de bir telgraf-hâne açılması için faaliyetlerini yoğunlaştırdılar. O dönemde en az ortalama dört saatlik İnegöl –Yenişehir yolunu bir telgraf çekmek için kullanmak istemiyorlardı. Bu isteklerinde son derece haklı sayılırlar; çünkü telgraf çekmeye kalkışan bir İnegöllü tam bir gününü bu işe ayırmak zorunda kalıyordu(Yenişehir’e gidiş ve dönüş sekiz saat sürüyordu o dönemde).

İnegöllüler, telgrafa kavuşmak için kendi aralarında ciddi bir para topladılar. Altına çevrilen bu parayla yüz yirmi altın alındı. İnegöl’ün o dönemki temsilcileri, telgraf-hâneye kavuşma taleplerini Hüdâvendigâr Valisi’ne ilettiler. Vali bu duruma olumlu yaklaşıp, konuyu derhal İstanbul’daki Telgraf Nezâreti’ne (Bakanlığı’na) ahalinin bir dilekçesini de ekleyerek, resmî surette yazdı.

Osmanlı Devleti’nde önemli bir icraat yapılmadan önce Şûrâ-yı Devlet’in görüşü sorulurdu. Bu yüksek kurul, işin uygun olup olmadığına dair bir nevi uzman kuruluş sıfatıyla görüş belirtirdi. İnegöl’e telgraf-hâne açılması olayı hakkındaki en detaylı belge  Şûrâ-yı Devlet’in hazırladığı 1 Eylül 1884 tarihli ve bol mühürlü belgedir.

Aşağıda orijinal metnini ve çevirisini sunduğumuz bu belgeye göre İnegöl’e telgraf-hâne açılmalıdır. Özellikle ahalinin kendi aralarında topladığı yüklü miktarda yardım parası telgraf hatlarının döşenmesi için zaten yeterlidir. Devletin inşaat konusunda ayrıca bir harcama yapmasına gerek kalmamaktadır. İnegöllüler telgraf istasyon binası kurmak için gerekli olan yeri de sağlamışlardır. Ayrıca İnegöl, merkezî bir yerdir ve sürekli gelişme göstermektedir. Böyle bir yer için telgraf şarttır. Zaten Yenişehir’de mevcut bulunan telgraf hatlarının biraz daha uzatılması İnegöl’ü kapsaması için yeterlidir.

Bütün bu olumlu uzman görüşüyle Şûrâ-yı Devlet raporu, Dahiliye Nazırı Edhem Paşa’nın önüne gitmiştir. Dahiliye Nazırı Edhem Paşa, bu rapordaki görüşü 12 Eylül 1884’te onaylamış; imzalamış ve Sadrazam’a göndermiştir. 21 Zilkade 1301 / 20 Ağustos 1300 / 12.09.1884 tarihli ve imzalı yazısıyla kendisine Şûrâ-yı Devlet’ten gelen talebi özetleyerek tekrarlamış ve İnegöl’de Telgraf-hâne kurulmasının gerekli olduğunu teyid etmiş, “ol babda Saray’ın / Padişah’ın emri neyse ona uyulacağını belirterek, bu talebi Huzur-i Hazret-i Sadaret-penâhinin” dikkatine sunmuştur.

Dönemin sadrazamı Said Paşa tarafından 26 Zilkade 1301(17.09.1884) tarihiyle onaylanmıştır. Konu son kez ve en üst merci olan Saray’a sunulmuştur. Sadece bir gün sonra Padişah tarafından onay çıkmış ve İnegöl’e resmen telgraf-hâne açılması kesinleşmiştir. İnegöl’ün telgraf-hâne izni 18.09.1884 tarihlidir. Muhtemelen iki-üç ay içinde inşaat da bitmiş olmalıdır. Bu hesapla İnegöl’ün 1885’ten itibaren telgraf haberleşmesi imkânına kavuştuğu söylenebilir.

Bu söylemimizi kanıtlayan en önemli belge 1885 Yılına ait Bursa Yıllığı’ndaki kayıttır. (Hicri 1302 Senesi Salnâmesi, Sayfa: 512).

İnegöl Kazası’nın memurlarının yazılı olduğu bölümde Telgraf Memurluğu’na vekaleten bakan İbrahim Efendi ile katibi Niyazi Efendi’nin adları kayıtlıdır. Burdan da artık İnegöl Telgraf-hânesinin kurulmuş olduğu anlaşılmaktadır.

Sonuç olarak denilebilir ki; telgraf, telefondan çok önce insanların gündelik hayatına girmiş oldukça önemli yer edinmiş bir iletişim aracıdır. İnsanlar, İnegöl örneğinde olduğu gibi, bu iletişim imkânına kavuşmak için büyük bir heves göstermişlerdir.

Sonrası…

Yâni, günümüz.

Malum: Telefon ve internet çılgınlığı almış başını gidiyor.

 

İnegöl’e Telgraf-hâne Kurulabileceğine Dâir Belge

Osmanlı Arşivi, İrade, Şûrâ-yı Devlet, 70/4128 (20 Ağustos 1300 /01.09.1884)

Şûrâ-yı Devlet Dahiliye Dairesi

Aded: 771

İnegöl Kazası’na bir telgraf hattı temdîdiyle tesviye-i mesârifi hakkında Hüdâvendigâr Vilâyeti makamından meb‘us tahrirât üzerine Dahiliye Nezâret-i celîlesinin Telgraf Nezâreti’yle muhabereli tezkîresi melfûfuyla Şûrâ-yı Devlet’e havale ve 14 Şevval 1301 (07.08.1884) tarihinde Dahiliye Dairesi’ne i‘ta olunmağla kıraat olundu.

Meâl-i tahrirâtda kasaba-i mezkûr merkez kaza olup bir telgrafhânenin vücudu lâzimeden olmasına ve zaten Yenişehir Telgrafhânesi’nin arası dört saatden ibaret bulunmasına mebni bu hattın İnegöl’e kadar temdîdi suhûletle hâsıl olacağı gibi memurların ikâmetine kâfi mahal ile direkleri de hazır olup tel ve edevât-ı sâire itmânı ve mesârif-i rekziye ve sâiresi içün tüccar ve ashâb-ı servet taraflarından iâneten verilen yüz yirmi altın kifâyet edeceğinden iktizâ eden memur ve makine ve edevât-ı sâirenin irsâli lüzumu gösterilmiş ve Telgraf Nezâreti’nin cevabında yüz yirmi altın mesârif-i inşâiyyeye kâfi olup, yalnız bir müdir ve bir kavas ve çavuş maaşlarıyla mesârif-i sâire-i şehriyesi olan bin yüz otuz kuruşun sâl-ı hal fevkalade mevâzenesinde terkim mebâliğden tesviyesi kabil olduğu ve alınacak varidât mesârifine kâfi olacağı devletlü Vali Paşa Hazretleri Dersaadet’de bulunduğu sırada vaki‘ olan ifadesinden anlaşıldığı cihetiyle icrâsı icâbı istizân olunmuştur.

Mahal-i mezkûrun mevkien ehemmiyeti olmasından dolayı bir telgrafhâne te’sisi lâzimeden olduğu ve ita kılınan yüz yirmi altın mesârif-i inşâiyyeye kâfi olarak memurîn maaşıyla mesârif-i sâirenin tesviyesine mevâzenede karşılık bulunduğu nezâretin taht-ı tasdikinde olduğuna ve ahalinin feda-kârlığına karşı memurîn maaşıyla mesârif-i sâirenin taraf-ı devletten tesviyesi tabiat-ı maslahat iktizasından bulunduğuna binâen Telgrafhâne’nin tesisi ve küşâdıyla iktizâ eden memurînin tayini ve maaşât ve mesâriflerinin dâhil-i mevâzene olan karşılığından tesviyesi zımnında Telgraf Nezâreti’ne mezuniyet ve vilâyet-i mezkûreye malumât itâsının Dahiliye Nezareti’ne havalesi tezkîr kılındı.

(11 Zilkade 1301/ 20 Ağustos 1300 /01.09.1884)

MÜHÜRLER

Dr. Salih EROL

Eğitimci ve Tarih araştırmacısı – yazar. Lisans öğrenimini Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Tarih Öğretmenliğinde tamamladı. Anadolu Üniversitesinde Tarih bölümünde yüksek lisans ve doktora yaptı. 1998’den beri Bursa’da öğretmenlik yapmaktadır. İkisi Türk Tarih Kurumundan olmak üzere 4 kitabı ve çok sayıda makalesi yayınlandı. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
SALİH EROL

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ
Tekrarsız Süslemeler

Tekrarsız Süslemeler

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 3 Aralık 2024
Sistematik Hatalar Bahçesi

Sistematik Hatalar Bahçesi

Ekrem Hayri PEKER, 3 Aralık 2024
Merdiven

Merdiven

Haber Merkezi, 21 Kasım 2024
“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

Ekrem Hayri PEKER, 20 Kasım 2024
Türkülerde Felek

Türkülerde Felek

Dr. Halil ATILGAN, 19 Kasım 2024
Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Atilla SAĞIM, 17 Kasım 2024