Kirmastı’dan Saltanatın Kaldırılmasını Kutlayan Bir Telgraf (Kasım 1922) |
Bilindiği üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 1 Kasım 1922 tarihli oturumunda saltanatın kaldırılması kanununu kabul etmiş ve böylece saltanat resmen kaldırılmıştır. Bu tarihî olay, cumhuriyete giden yolu açmış; nihayet 29 Ekim 1923’te cumhuriyet ilan edilmiştir.
TBMM’de bütün üyelerin oy birliğiyle kaldırdıkları saltanata karşı toplumsal ölçekte nasıl bir tepki verildiği ise pek bilinen bir konu değildir.
Aşağıda vereceğimiz örnek telgraf Bursa’nın Kirmastı Kazası (Mustafakemalpaşa İlçesi) ileri gelenleri tarafından saltanatın kaldırılmasının hemen ardından gönderilmiştir. Telgrafta yöre ahalisinin saltanatın kaldırılmasından duydukları memnuniyet dile getirilmiştir.
Söz konusu telgraf, Bursa’da yayın yapan Arkadaş Gazetesi’ne Kirmastı’dan gönderilmiştir. Gazetenin 13 Kasım 1922 (22 Rebiülevvel 1341 / 13 Teşrinisâni 1338) tarihli yirminci sayısında çıkan bu telgraf metninin altında kaymakam, belediye reisi gibi idarecilerin yanı sıra halktan gelen eşrafın da imzaları bulunmaktadır.
Telgrafın en dikkat çekici yanlarından biri de altında din adamlarının da imzasını taşıması ve saltanatın kaldırılmasının dinî dayanağının kısa ve öz bir biçimde ele alınmış olmasıdır.
Saltanatın İslâm’da yerinin olmadığı; Kuran-ı kerîm’de danışmaya ve lâyık olanların seçimine işaret ettiği ifade edilmiştir. Ayrıca İslâm tarihinin en önemli dönemlerinden olan Dört Halife Devri’ndeki örnek uygulamaya göndermede bulunulmuştur. Hz. Peygamber’den sonraki ilk halifelerin tayinle değil; seçimle işbaşına geçtiklerine dikkat çekilmiştir.
İslâm’ın özüne aykırı olan saltanatı kaldırdığı için Kirmastı ahalisi adına TBMM’ye teşekkür edilmiş ve olayın bayram havasında kutlandığı ifade edilmiştir. Bu olay milli egemenliğin (telgrafta “milli saltanat” tabiri kullanılmış) bir bayramı olarak nitelendirilmiştir.
Saltanatın kaldırıldığı Kasım 1922 tarihi Hicri takvimle Rebiülevvel 1341 tarihine denk gelmişti. Malûm, Rebiülevvel ayı Hz. Peygamber’in doğum ayıdır. Söz konusu telgrafta bu tarihlerin birbirlerine böyle denk gelmesinin olaya özel bir anlam kattığına dikkat çekilmiştir. Bu özel gün hem bir milli hem de dini bayram telâkki edilerek, bütün ahali tarafından kutlanmıştır.
Telgrafı okuduktan sonra insanların milli egemenlik konusunda ne denli bilinçli olduklarını; cumhuriyete hazırlıklı bulunduklarını öğrenmiş oluyoruz.
Kirmastı, durup dururken – yukarıdan herhangi bir dayatmayla – “Mustafakemalpaşa” olmamıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın siyasi felsefesini kavramaya en yakın yerlerden biri olarak, daha 1922 yılı sonlarında kendi talebiyle Mustafakemalpaşa olarak anılmayı seçmiş ve bunu da hak etmiştir. Bu telgraf, Cumhuriyetin yüzüncü yılına epeyce yaklaştığımız ve saltanatın kaldırılmasının yüzüncü sene-i devriyesine rastlayan bugünlerde dikkatle okumamız gereken tarihî bir vesika olarak duracaktır.
Giriş mahiyetindeki bu kısa değerlendirmelerden sonra asıl konumuzu teşkil eden telgraf metninin bir transkripsiyonunu verebiliriz. Belgenin daha iyi anlaşılabilmesi amacıyla bazı eski kelimelerin yanına parantez açıp, günümüzdeki karşılıklarını vermeye çalıştık.
Kirmastı’da Milli Saltanat Bayramının Tes‘idi (kutlanması) hakkında aldığımız bir telgrafnâmedir:
Asîl ve necîb Türk Milletinin hakimiyet-i esasiye ve rüşd-i siyasisini (siyasi olgunluğunu) ilan eden ve tarihin altın yazılarıyla kaydedeceği en mühim bir hadise-i mübecelleyi yaratan vakıa-i hayriyeyi (saltanatın kaldırılması kast ediliyor) Kirmastı ulemâ-i İslâmîye ve ahali-i mesrûresi en büyük şükran ve minnetlerle karşılamışlardır.
Yevm-i vuku‘-i velâdet-i nebevvîyeye müsâdif (Hz. Peygamberin doğum gününe denk gelmiş) olmak dolayısıyla milletimiz içün misilsiz bir fâl-i hayr (uğur) add edilen bu bayram bize sadr-ı İslâmdaki (İslâm’ın özündeki) hükümet şeklini hatırlattırmıştır.
Fi’l-hakika irtihâl-i nebevîyi (Hz. Peygamber’in vefatını) müteakkıb millet-i İslâmîye aralarında bi’l-ictimâ Hazreti Ebubekir’i halife intihâb etmişler(seçmişler) ve cenâb-ı peygamber kendi makamlarına kimseyi tayin buyurmayarak bu işi milletin intihabına (seçimine) terk etmeleri suretiyle de hilâfetin ara-yı ümmetle (ümmetin seçmesiyle) icrasına işaret buyurmuşlardır.
Nitekim Hazreti Ömer, Hazreti Osman ve Hazreti Ali hep milletin intihâbıyla makam-ı hilâfete revnâk-bahş olmuşlardır.
Bu itibarla işaret-i nebevîye mucebince (gereği olarak) Kuran-ı azimmü’ş-şânda ve ketebe-i diniyede (din kitaplarında) evsâf-ı (vasıfları) mukayyed olan erşed ve esleh bir halifeyi intihâb hakkını iktisâb ve istimâl etmeleri bu gece toplanan binlerce halkın gönlünden kopan alkış tufanlarıyla karşılanmış ve başlayan dini ve milli büyük bayram muzıkalar ve fener alaylarıyla devam etmekte bulunmuştur.
Bu vesile ile milletimize bu büyük günü hazırlayan, onu şeref kademelerinde her gün yükselten Büyük Millet Meclisi Hükümetimize deyn-i şükrânımızı (şükran borcumuzu) gözyaşlarımızla iblâğ (tebliğ) ederiz.
Kirmastı Kaymakamı Ali Sabri
Kirmastı Fatih Dersiâmlarından Batumlu Abdullah, Halil İbrahim
Müftü Osman
Eşrâfdan Uzgurlu oğlu İsmail, Mustafa
Işıkoğlu İsmail
Belediye Reisi Doktor Muhlis Şerif
Müdafaa-i Hukuk Reisi Ahmed
Kirmastı Müderrislerinden Hüseyin Avni