Quantcast
Kuruluş Sürecinde Bursa Askeri Hastanesi (1922-1960) – Belgesel Tarih

Dr. İsmail YAŞAYANLAR
Dr. İsmail  YAŞAYANLAR
Kuruluş Sürecinde Bursa Askeri Hastanesi (1922-1960)
  • 07 Haziran 2019 Cuma
  • +
  • -
  • Dr. İsmail YAŞAYANLAR /

Loading

Modern öncesi dönemde pek çok devlette olduğu gibi bir İslam monarşisi olan Osmanlı Devleti’nde de sağlık hizmetleri bir nevi sosyal ve dini yapılanmalar bütünü olan vakıflar sayesinde yürütülüyordu.[1] Darüşşifalar ve bimarhaneler diğer İslam toplumlarında olduğu gibi Osmanlı’da da kurumlaşmış sağlık müesseseleriydi.[2] Bu yapılar teoride tüm halkın kullanımına açık kurumlar olmakla birlikte, pratikte durum bundan farklıydı. Zira her şehirde bir darüşşifa yahut bimarhane bulunmadığı gibi, şehir merkezinde bu yapılar bulunsa bile insanların buralara ulaşması kolay değildi. Kısacası bu türden yapılar tüm ahaliyi kapsayacak hizmetler üretemiyordu. Kurumsal yapıdan farklı olarak şehirlerde, hatta kazalarda dahi bir esnaf dalı olarak görülen hekimler mevcuttu.[3]

Hotel Continental [Kartpostal]
Vakıf organizasyonunun çözülmeye başlaması ile artık sağlık hizmetleri alanında da merkezi bir idareye geçilmesi kaçınılmazdı.[4] Ancak Osmanlı Devleti’nde Cumhuriyet’e kadar devletin ne resmi bir sağlık politikası olmuş, ne de sağlık hizmetlerinin devletin yükümlülüğü olarak algılandığı resmen ilan edilmişti. 1876 Kanun-i Esasi ve 1909 değişikliğinde sağlık hizmetlerine dair herhangi bir hüküm anayasada yer almamıştı. Ancak 1908 sonrası İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin programında halkın sağlık seviyesinin yükseltileceği ve toplumu etkileyen salgın ve bulaşıcı hastalıkları yok etmek için çaba sarf edileceği belirtiliyordu.[5] Elbette anayasada sağlık hizmetleriyle ilgili herhangi bir hükmün yer almaması, devletin bu hizmetleri tümden göz ardı ettiği ya da reddettiği anlamına gelmiyordu. Zira Tanzimat sonrası “asker ve vergi” öznelerinde birleşen ve yönlenen nüfus politikası sağlık hizmetlerini ve kamu sağlığının teminini bir vazife olmaktan çok zorunluluk haline getirmişti.

Kamu sağlığı kuruluşlarından belki de en önemlileri olan hastane yapıları, darüşşifa ve bimarhane gibi sadece belirli bölgelerde bulunan sağlık kuruluşlarına nazaran devletin her köşesine yaygınlaştırılmaya çalışılmıştı. Hastaneleşmeye giden süreç Tanzimat’la beraber ivme kazanmış olsa da ilk adım Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması sonrası yeni ordunun sağlık ihtiyacını karşılayacak askeri hastaneler inşa etmekti. Merkezde başlayan bu hareket Tanzimat döneminde taşraya da yaygınlaştırılacaktı.[6]

Askeri Hastane Olarak Kullanıldığı Dönemde Hotel Splendid [Anonim]
Bursa Askeri Hastanesi’ne Bina Arama Çabaları

            Bursa şehri, Hudâvendigâr Vilâyeti’nin merkezi olması sebebiyle, vilayetin askeri faaliyetlerin idare edildiği bir üs idi. Ancak şehirde askeri hareketlilik yoğun değildi. Bu sebeple Tanzimat döneminde taşrada yaygınlaştırılmaya başlanan hastaneleşme süreci çerçevesinde Bursa’da ilk olarak Hamidiye Gureba Hastanesi kurulmuştu. Askeri hastane ise ancak Bursa’nın Yunan işgalinden kurtuluşu sonrası kurulabilecekti. Fakat askeri hastanenin kurulma teşebbüsleri Birinci Dünya Savaşı’nın başlangıcına tarihleniyordu.

Birinci Dünya Savaşı sürecinde Anadolu’da açılan cephelerde savaşan ve yaralanan askerlerden kaplıca tedavisine muhtaç olanların tedavisi için, özellikle Bursa’da bazı kaplıca-otelin kiralanması için girişimlerde bulunulmuştu. Bu bağlamda Çekirge bölgesindeki oteller üzerinde yapılan tetkikat neticesinde Splendid ve Continental otellerinin hasta askerlerin tedavisi için en uygun binalar olduğu tespit edilmişti. Nisan 1915 tarihli bir belgeye göre hastaların tedavisi için Çekirge’de Splendid ve Continental otellerinin toplam yatak kapasitelerinin 300’ü bulduğu belirtiliyor, otellerin ne şekilde kiralanacağı, nasıl tahliye edileceği, hastaların iaşe ve tedavi masraflarının nereden karşılanacağı hususunda Dâhiliye Nezâreti’nce bilgi isteniyordu.[7] Nitekim bu fizibilite çalışmasına ihtiyaç kalmayacak, otellerin tahliyesi işlemi kısa vadede gerçekleştirilmeyecekti.[8] Zira otellerinin o dönemde tahliye edilmelerine gerek olmadığı, ihtiyaç olduğu zaman gerekli belirlemelerin yapılacağı sonucuna varılmıştı.[9]

            Otelden Hastaneye Yeni Bir Kurum Oluşturma Süreci

Askeri hastane olarak dönüştürülmesi planlanan Splendid ve Continental otelleri, Çekirge semtinde bulunan ve kaplıca-otel özelliği taşıyan yapılardı. Hotel Continental, Çekirge’de Selvinaz Sokak’ta bulunan ve kayıtlarda kimi zaman Selvinaz kimi zaman da Servinaz olarak geçen hamama, sonradan otel binasının da ilave edilmesi ile oluşturulmuş bir kaplıca-oteldi. Servinaz Hamamı’nın kuruluş tarihi tam olarak belirlenememiş olsa da, tahminen II. Mehmed devrinde kurulduğu düşünülmektedir. Otel binası inşa edilmeden önce de Bursa’da yaşayanlar ve kaplıca turizmi amacıyla şehre gelenler tarafından tercih edilen bir hamamdı.[10] Zeminde bulunan müştemilat haricinde üç katlı ahşap bir bina olan Hotel Continental, askeri hastane olarak kullanılmak üzere değerlendirmeye alınmış otellerden birisi idi.[11]

Askeri hastane olmaya aday bir diğer otel ise Splendid idi. Kaplıca özelliği bulunan bu otelin dahilinde XV. yüzyıla tarihlenen Boyugüzel Hamamı da bulunuyordu. Hotel Splendid dört katlı, seksen odalı, hamamlı ve oldukça geniş bahçesi olan bir oteldi.[12] Erkekler ve kadınlar için ayrı ayrı banyoları ve jimnastik salonu olan otelin hem çelikli hem de kükürtlü suyu bulunuyordu.[13] Mustafa Suat tarafından hazırlanan Bursa ve Civarı Musavver Rehber-i Seyyahin isimli rehber türündeki çalışmada Hotel Splendid’den şu şekilde bahsedilmektedir:

Çekirge’de bulunan oteller arasında İspilandid Oteli[14] birinci dereceyi alır. Mükemmel bir meydanda yeniden inşa edilmiş olan bu otel temizlik, intizam ve ucuzluk gibi bütün özellikleri taşıdığı gibi, üstelik ova manzarası fevkalade olduğu için kibar aileler bu oteli diğerlerine tercih ederler.[15]

Hotel Splendid’in Askeri Hastane Olarak İstimlak Edileceğini Gösterir Belge [Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Belge No: 030.18.01.01.015.57.14, 13 Eylül 1925.]
1915 senesinde yapılan girişimler neticesinde askeri hastane olmaya aday iki otel tespit edilmiş, fakat bu proje hayata geçirilmemişti. 8 Temmuz 1920’de Bursa’nın Yunanlılar tarafından işgal edilmesi sebebiyle projenin gerçekleştirilme ihtimali de ortadan kalkmıştı. Ancak 11 Eylül 1922’de Bursa’nın Yunan işgalinden kurtarılması sonrası şehirde gerçekleştirilen ilk faaliyetlerden birisi Hotel Splendid’i askeri hastane haline getirmek olmuştu. Bu bilgiyi Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde bulunan bir belge ile teyit etmek de mümkündür. 13 Eylül 1925 tarihli belgeye göre Bursa’nın kurtuluşundan beri askeri hastane olarak kullanılan otelin istimlak edilmesine karar verilmişti.[16] Dolayısıyla Bursa ilk askeri hastanesine 1922 yılının son aylarında kavuşmuş, Hotel Continental ve Hotel Splendid arasında yapılan seçim neticesinde, Splendid’in hastane olmaya daha uygun bir bina olduğuna karar kılınmıştı.

1922 yılının sonlarında istimlak edilen Hotel Splendid’e ait bina 1950’li yıllara kadar askeri hastane olarak kullanılmıştır. Fakat binanın sonraki dönemlerde askeri hastane olarak ihtiyaçları karşılayamaması sebebiyle, tamamen yeni bir bina yapılmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine 1955’de bugün Çekirge’de Gönlüferah Oteli’nin yanında bulunan askeri hastane binası inşa edilmeye başlanmış, inşaat 1959’da tamamlanmıştır. Aynı yıl yeni binasına taşınan hastanenin eski binası ise bir yıl sonra tamamen yıktırılmış ve geriye sadece Boyugüzel Hamamı bırakılmıştır.[17] Sonraki yıllarda eski kullanımına uygun olarak hamamın üzerine yeni bir otel yapısı inşa edilmiştir. Bugün halen bahsi geçen bina otel olarak kullanılmaya devam edilmektedir.

  • İsmail Yaşayanlar[18]

DİPNOTLAR

[1] Fatih Tetik, Osmanlı Devleti’nin Tanzimat Dönemi Kamu Sağlığı Politikası (1839-1876), [Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi], İstanbul: Marmara Üniversitesi, 2007, s. 8.

[2] Bedi Şehsuvaroğlu, Anadoluda Dokuz Asırlık Türk Tıp Tarihi, İstanbul: İsmail Akgün Matbaası, 1957, s. 9.

[3] Hekimlerin bir esnaf dalı olması ile ilgili detaylı bilgi için bkz. Ayten Altıntaş, Hanzade Doğan, “Osmanlı’da Serbest Hekimlik Yapan Esnaf Tabip”, Osmanlılarda Sağlık, Cilt I, Ed. Coşkun Yılmaz, Necdet Yılmaz, İstanbul: Biofarma İlaç Sanayi ve Ticaret Yayını, 2006, ss. 265-271.

[4] Tetik, a.g.t., s. 15.

[5] Erdem Aydın, “Tanzimat ve Osmanlı Sağlık Hizmetleri”, IV. Türk Tıp Tarihi Kongresi Bildirileri, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayını, 2003, s. 446-447.

[6] Tetik, a.g.t., s. 66.

[7] Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.), Dahiliye Nezareti İdare-i Umumi Evrakı (DH.İ.UM.), 89-01/102, 21 Cumâdelûlâ 1333.

[8] İsmail Yaşayanlar, Osmanlı Dönemi Bursa Otelleri, Bursa: Nilüfer Belediyesi Yayını, 2013, s. 64.

[9] BOA., Dahiliye Nezareti Siyasi Evrakı (DH.SYS.), 123-05/5-10, 25 Cumâdelûlâ 1333.

[10] Hasan Tâib Efendi, Hatıra Ya Da Bursa’nın Aynası, Haz. Mehmet Fatih Birgül, Bursa: Bursa İl Özel İdaresi, 2007, s. 29 ; Mustafa Suat, Mustafa Suat, Bursa ve Civarı Resimli Gezi Rehberi, Haz. Nezaket Özdemir, Bursa: Bursa Kültür Kaynakları Araştırma Kütüphanesi Yayınları, 2011, s.46 ; Abdülkadir Kadri Abdülkadir Kadri, Bursa Rehberi, Bursa: Hilal-i Muin Matbaası, 1913, s.8. ; İsmail Yaşayanlar, “19. Yüzyılın Son Çeyreğinde Bursa’da Nerede Kalınırdı?”, Bursa Araştırmaları Dergisi, S.35, 2012, s.54. ; Vasileos I. Kandes, Kuruluşundan XIX. Yüzyıl Sonuna Kadar Bursa, Bursa: Gaye Kitabevi, Haz. Selahattin Tansel, 2009, s.194.

[11] Yaşayanlar, a.g.e., s. 65-67.

[12] Neslihan Dostoğlu, Osmanlı Döneminde Bursa – 19. Yüzyıl Ortalarından 20. Yüzyıla Bursa Fotoğrafları, Antalya: AKMED Yayınları, 2001, s.316.

[13]Abdülkadir Kadri, a.g.e., s.64.

[14] Splendid ismi Osmanlıca yazımda İspilandid olarak kullanılmaktadır.

[15] Mustafa Suat, a.g.e., s.44.

[16] Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Belge No: 030.18.01.01.015.57.14, 13 Eylül 1925.

[17] Dostoğlu, a.g.e., s.316.

[18] Yrd. Doç. Dr., Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü, [email protected]

Dr. İsmail YAŞAYANLAR

Dr. Öğr. Üyesi İsmail Yaşayanlar / Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu (2010). Aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih Anabilim Dalı Yakınçağ Tarihi Bilim Dalı’nda “19. Yüzyılda Kirmasti (Mustafakemalpaşa) Kazası’nın Sosyo-Ekonomik Durumu” isimli çalışması ile yüksek lisansını (2012), “Sinop, Samsun ve Trabzon’da Kolera Salgınları, Karantina Teşkilatı ve Kamu Sağlığı Hizmetleri (1876-1914) isimli çalışmasıyla da doktorasını (2015) tamamladı. Halen Düzce Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde görev yapmakta olup, çalışmaları genel olarak yakınçağ döneminde Osmanlı sosyo-ekonomik ve kent tarihi konularına odaklanmıştır. | E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ
Tekrarsız Süslemeler

Tekrarsız Süslemeler

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 3 Aralık 2024
Sistematik Hatalar Bahçesi

Sistematik Hatalar Bahçesi

Ekrem Hayri PEKER, 3 Aralık 2024
Merdiven

Merdiven

Haber Merkezi, 21 Kasım 2024
“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

Ekrem Hayri PEKER, 20 Kasım 2024
Türkülerde Felek

Türkülerde Felek

Dr. Halil ATILGAN, 19 Kasım 2024