Türk siyasal tarihinde Mütareke Dönemi olarak anılan dönem bir siyasal hesaplaşmaya sahne olmuştur. İttihatçıların iktidardan çekilmesi, işgalci müttefik güçler koalisyonunun desteğini de arkasına alan işbirlikçi yeni iktidara bir “cadı avı” fırsatı yaratmıştır. Bu sürecin ana aktörleri ise Damat Ferit Paşa hükümetleri ile Hürriyet ve İtilaf Partisi olmuştur.
İttihat ve Terakki Partililer savaş suçlusu ilan edilerek, Divan-ı Harb-i Örfide yargılandılar. Yargılamalar çoğunlukla Ermeni tehcirinin bir kırıma dönüştürüldüğü iddiasına dayanıyordu.
Yazar Tayfun Çavuşoğlu anlatıyor:
İngilizler uluslararası bir savaş suçları mahkemesi kurmak ve bu mahkemede zanlıları yargılamak iddiasıyla Sait Halim ve Talat Paşa hükümeti üyeleriyle, dönemin yakalayabildikleri bakan, mebus, komutan ve mülki idare amirlerini Malta’ya sürgün ettiler.
Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa’nın talimatıyla Anadolu’da çeşitli görevlerde bulunan İngiliz subayları esir alındı.
Malta’daki sürgünlerden bir bölümünün idam edileceği bilgisi nedeniyle, Mustafa Kemal böyle bir durumda hiç duraksamaksızın esir İngiliz subaylarının da idam edileceğini İstanbul hükümeti aracılığıyla İngilizlere bildirdi. Bugünden sonra ne yeni bir tutuklama oldu ne de Divanı Harp tarafından idam cezası verilebildi. İngilizler de uydurulmuş iftira ve dedikodular dışında zaten suçlayacak kanıt bile bulamadıkları Malta sürgünlerini yargılama iddiasından geri adım attılar.
Malta sürgünleri Ankara hükümetinin ilkeli ve tavizsiz tutumu sonucunda, başta Albay Rawlinson olmak üzere, Anadolu’da rehine olarak tutulan İngiliz subaylarıyla İnebolu limanında mübadele edilerek özgürlüklerine kavuştular.
Çok ilginç detaylar videoda… https://youtu.be/4_UV9svb6ts