Mustafa Kemal Paşa’nın Batı Anadolu Ziyaret ve Temasları |
Bu Yazıda - Konu İçi Ara Başlıklar
Bu makalemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Balıkesir ilimizi ziyaretleri, Susurluk’tan geçişleri ve Batı Anadolu ile Marmara ve ilimizle ilgili ziyaretlerinin konularını aktaracağım. Okuyucu kitlemize ve Susurluklulara Atatürk’ün seyahatleri ile bilgileri aktarmaktan mutluluk duyuyorum.
Mustafa Kemal Paşa 20-24 Ocak 1923 günleri Bursa’ya ikinci ziyaretine gelir. Annesi Zübeyde Hanım vefat edeli henüz bir hafta olmuştur ve buradan hiçbir yere uğramadan hem annesinin mezarını ziyaret ve hem de evlilikle ilgili işlemler için İzmir’e geçmeyi planlar.
Bununla beraber Batı Anadolu ziyaretlerinin asıl amacı Nutuk’ta açıkça belirttiği gibi siyasi fırkaya dönüş ve cemiyetleri intibak ve anlatım için halkın içine girmekti.
Atatürk, birinci gezisinden yaklaşık iki buçuk ay sonra 20-24 Ocak 1923 günleri Bursa’ya ikinci kez gelir.
Bu gezisi sırasında Çekirge Caddesi’ndeki köşk (Atatürk Köşkü Müzesi) Bursa Belediyesi tarafından satın alınarak O’na armağan edilir. 23 Ocak gecesi Şark Tiyatrosu’nda düzenlenen bir toplantıda, cumhuriyet rejimine yöneliş ve siyasal parti kurmanın kaçınılmaz zorunluluğu üzerinde durmuş ve topluluğa konuşmuştur.
Bu anıda, bir soru üzerine, o zamana değin heykel yapmanın günah sayıldığı Müslüman ülke Türkiye’de, uygarlık yolunda ilerleyebilmek için heykel yapmanın önkoşullardan biri olduğuna değindiği şu konuşmayı yaptı:
“Anıtlardan söz eden arkadaşımızın amacı heykel olsa gerektir. Dünyada uygar, ileri ve gelişmiş olmak isteyen herhangi bir ulus, ne olursa olsun heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir. Anıtların şuraya buraya tarihsel anı olarak dikilmesinin dine aykırı olduğunu savlayanlar, şer’î hükümleri yeterince incelememiş ve araştırmamış olanlardır. İnsanlar gelişmiş olmak için bazı şeyleri gereksinirler. Bir ulus ki resim yapmaz, bir ulus ki heykel yapmaz, bir ulus ki bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o ulusun ilerleme yolunda yeri yoktur. Oysa ki bizim ulusumuz gerçek niteliğiyle uygar ve ileri durumda olmaya yaraşıktır ve yaraşır olacaktır. “
Atatürk ertesi günü, yeni vefat etmiş olan annesi Zübeyde Hanım’ın mezarını ziyaret amacıyla İzmir’e hareket eder. Üç günlük temasların sonrasında 24 Ocak 1923’te Bursa’dan ayrılır.
TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa 14 Ocak 1923’de çıktığı Batı Anadolu gezisi kapsamında İzmir’i de ziyaret etmiştir. Mustafa Kemal; bu gezinin amacını Büyük Nutuk’ta şöyle açıklamaktadır:
“İlk Meclis son senesine dâhil olmuş bulunuyordu. Yeni intihap [seçim] münasebetiyle Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni siyasî bir fırkaya tahvil etmeğe [partiye dönüştürmeye] karar vermiştim. Sulh takarrür ettiği [gerçekleştiği] takdirde, cemiyet teşkilâtımızın, siyasî fırkaya inkılâbını lüzumlu görüyordum. Bu hususta da halk ile bizzat hasbıhal etmeği muvafık ve faydalı mütalaa ediyordum. Zaferden sonra talim ve terbiye ile iştigale başlamış olan ordumuzu da yakından görmek istiyordum. İşte bu maksatlarla, Garbî Anadolu’da bir seyahat icra etmek üzere 14 Kânunusani [Ocak] 1923 tarihinde Ankara’dan hareket ettim. Validemin vefat haberini Eskişehir’de aldım. İzmir’e yetişmenin mümkün olmadığı (gibi) memleketin zaman kaybedecek lüksü yoktu ve gerekli olabilecek yapılması gerekenlerin halka anlatılması bir an önce teşkilatların hızlandırılması gerekmekte idi. Eskişehir ve sırası ile oradan İzmit, Bursa, İzmir, Balıkesir’de halkı münasip mahallerde toplayarak uzun hasbıhallerde bulundum. Ahalinin, bana istedikleri gibi serbest sualler tevcih etmesini talep ettim. Sorulan suallere cevap teşkil etmek üzere altı saat, yedi saat devam eden konferanslar verdim.”
İzmir’i de kapsayan bu uzun Batı Anadolu ziyareti Atatürk’ün yaşamındaki önemli olaylara da sahne oldu. Bunlardan ilki annesi Zübeyde Hanım’ın vefat haberini gezinin hemen başlangıcında Eskişehir’de almasıydı. Gezi süresince yaşanan bir diğer önemli gelişme Mustafa Kemal Paşa’nın, 29 Ocak 1923 günü saat 17. 00’de, İzmir’in tanınmış ailelerinden olan Uşakîzadelerin Göztepe’deki konağında sade bir nikâh töreni ile evlenmesiydi. Mustafa Kemal Paşa, nikâh töreninden birkaç gün sonra İzmir gazetecileri ile gerçekleştirdiği görüşmede; Lozan Konferansı’ndaki tıkanıklığın, emperyalist devletlerin Türkiye’nin tam bağımsızlığını tanımama eğilimlerinden kaynaklandığını, “İtilâf Devletleri’nin, Türkiye’nin ve Türkiye halkının varlığının ve gelişmesinin kesinlikle zorunlu kıldığı şartları kabul ve onaylayıcı bir düşünceye henüz gelmedikleri anlaşılıyor” ifadesiyle dile getirerek, Milli Mücadelede Türk ulusunun hangi devletlerle ve güçlerle, hangi tür amaç için savaştığını basın yoluyla halka bildiriyordu. Kente yakın diğer yerleşim birimlerindeki raporları ister. Manisa’ya ilk ziyareti ve halkı selamlaması 26 Ocak 1923 günüdür ve aynı gün İzmir’e varır.
29 Ocak 1923’te İzmir’de Lâtife (Uşaklıgil) Hanım ile evlenir. Bu evliliğin ilk haftasında bir yurt gezisine çıkarak Balıkesir’e kadar gelir. İzmir’den hareketle Manisa Akhisar’a 5 Şubat’ta gelen Atatürk’ün seyahati trenle devam eder.
6 Şubat 1923’te Balıkesir’e ulaşan Mustafa Kemal Paşa’nın beraberinde eşi ve Kâzım Karabekir Paşa ile bir heyet bulunuyordu.
Milli kuvvetler caddesi üzerine serilen halılar ve devasa taklarla süslenen cadde boyunca halkı selamlayarak Belediye binasına gitti ve burada yapılan geçit törenini izledi. Balıkesir Gazi Mustafa Kemal Paşayı büyük bir sevgi ve coşku ile kucakladı.
Paşa geceyi Sacitzade Mahmut Bey’in evinde geçirdi.
6 Şubat 1923 günü öğleyin Paşa Camii’nde okunan mevlitten sonra minbere çıkarak bir konuşma yaptı. “Balıkesir Hutbesi” diye anılan bu konuşmasında, Allah’ın birliğinden, şanının yüceliğinden ve İslam dininin son ve kusursuz din olduğundan bahisle, “Allah birdir, şanı büyüktür. Allah’ın selameti, atıfeti ve hayrı üzerinize olsun!” der.
Atatürk’ün Balıkesir’e ilk gelişi ve ilk ziyareti idi. Atatürk için Balıkesir’in önemi çok büyüktü, yüreğindeki yeri bir başka idi, Millî Mücadelenin ilk ateşinin yakıldığı il olarak.
Gazi Mustafa Kemal Paşa 8 Ekim 1925 günü, Şapka Devrimini başlattığı Kastamonu gezisinden sonra bir yurt gezisine daha çıkıyordu. Bu gezisi bir ay sürecekti.
Ankara-Eskişehir-İzmit-Mudanya yolu ile 22 Eylül 1925 sabahı saat 07.00’de Bursa’ya geldi. 26 Eylül 1925 günü İstanbul’dan gelen Mısır eski Hidivi Abbas Hilmi Paşa ile görüştü. Gezileri devam eden Paşa 8 Ekim’de Mudanya’ya geldi ve Ertuğrul yatı ile Bandırma’ya hareket etti, saat 13.00’te Bandırma’ya ulaştı. Bandırma ya ilk gelişi idi.
Henüz inşaat halinde olan eski iskeleden karaya çıkarak, sahilde coşkuyla kendisini bekleyen Bandırmalılarla kucaklaşmıştır. 2 yıldan fazla süren işgal yıllarında yaşanan kara günlerdi. Edincik ve Erdek’le birlikte işgalden en son kurtulan kentlerimizden biri olan Bandırma işgalciler tarafından yakılarak adeta harabe bir kent haline getirilmişti. Yurdumuzu işgalcilerden temizleyen, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve yeni Cumhuriyetin çağdaş dünyadaki yerini alabilmesi için gerekli devrimleri hayata geçiren büyük Atatürk, 8 Ekim 1925 günü Bandırma’ya geldiğinde bu durumu gözlemleyerek Bandırmalılara şöyle seslenmiştir:
“Milletimiz çalışkandır. Bu fazileti taşıyan Bandırmalıların şehirlerini imar edeceklerinden, halen barut ve is kokan bu beldeyi mamur hale getireceklerinden asla şüphe etmiyorum.”
Atatürk Bandırma’dan özel trenle saat 15. 30 gibi hareket etti. Aksakal, Okçugöl istasyonlarından geçerken büyük coşku ile karşılandı. Saat 17.28’i gösterdiğinde tren Susurluk’ta idi.
Susurluk’ta çok kısa mola veren trenden çoşku içinde istasyon ve çevresini dolduran bayrak ellerinde kalabalık halkı, öğrencileri öğretmenleri mutlulukla selamladı. Susurluk’un son Nahiye Müdürü Fuat Bey, Belediye Başkanı İbrahim Çaylak, Susurluk’un ileri gelenleri ve gazilerle, esnaf ve idari yöneticilerle, Ahmet Tevfik Efendi, Dava Vekili Rıfkı Ünder, Hafız Hacıkuş Süleyman Efendi, Saitzade Hüsnü Bey, Karakayalı Mehmet Efendi, Hafız Kamil Bey, Bakkal Halim Efendi, Karapürçekli gazi fırıncı Hüseyin Efendi, Bakkal Hamit Fikri Efendi, Fabrikacı Mustafa Efendi, Eczacı Asaf Efendi, H.Fettahzade Hüseyin Avni Efendi, Kepeklerli Hamit Şükrü Efendi, Halvacızade Hilmi Efendi, Kebapçı Mehmet Efendi, Ümitelili Mehmet Efendi, Bakkal Abdurrahim Efendi, Ali Rıza Efendi, keresteci Şaban Efendi, Hacı İmamoğlu Ali Efendi, Hafız İsmail Efendi, Karaalizade Ahmet Efendi, Kunduracı Muharrem Efendi, Kasap Hamdi Efendi, Tataroğlu Muhsin Efendi, Veysel Ağa oğlu Ahmet Efendi, Hazı Hatipzade İzzet Efendi, Hacı bayram oğlu Salih Efendi, Kunduracı Süleyman Efendi, Kasap Ziya Efendi, Terzi Celal Efendi, Mehmet İhsan Bey, Abdurrahim Bey, Ziraat Fen M. Nuri Dündar, İsmail Hakkı Bey, Rıfat Bey, Daniş Bey, Dr. İbrahim Ethem Bey, telgrafçı Cemal Bey, postacı Sadık Ahmet Bey, Müteahhit Osman Efendi, Kasapbaşızade Nuri Efendi, Kahveci Hüseyin oğlu Recep Efendi, Muradiye köylü Mustafa Efendi, Yahyaköylü Gafur Bey, Sadık Süleyman Bey, Hamit Şükrü Bey, Mehmet Muhsin Bey, sıhhat memuru Mustafa Niyazi Bey, Abdullah Bey, Helvacıoğlu Mehmet Efendi, Ömerköy’den Hasan Basri Bey, Sait Adil Bey, İbrahim Çaylak Efendi, Ali Kasım Balat Efendi, Daniş Türker Efendi, Hasan Şen, Efendi, Süleyman Ergün Efendi, Sucukçuların Mehmet Efendi, Yörük İbrahim Efendi, Sultançayırlı Abbas Ağa, Kepeklerli Rahmi Selçuk Efendi. Mehmet Songür Efendi, Aziziyeli Çerkes Ayan, Mehmet Ağa, Kalfaköylü İsmail Efendi, Ömerköylü Çerezzade Mehmet Efendi, Hüsnü Aykut Efendi, Dobrucalı Mehmet Efendi, Kepeklerli Hamit Ağa ve topluluk olarak hoş geldiniz denildi, bir arzusu emirleri olup olmadığı soruldu.
Atatürk; “Milli mücadele yıllarında nasıl güçlü, kudretli, çalışkan bir fert olarak milli mücadeleye katıldı iseniz birliği kurdu iseniz bugün de daha azimle güçle eğitim için ziraatte, ticarette kalkınma için daha çok çalışmaya, başarmaya ihtiyacımız var. Sizlere güveniyorum, sizlerden hayvancılık ve ziraat alanında kalkınma bekliyorum. Kalkınma ve eğitim zamanıdır” cevabını verdi.
Susurluk Nahiye Müdürü ve rahmetli Rıfkı Ünder’in ve büyüklerimizin o günleri yaşayanların anlattıklarından, bu güzel anıları tekrar yaşıyor ve hatırlıyoruz. Demiryolu boyunca Susurluklular, Atasını görmekten mutlu olarak bayrakları ve ellerini sallıyorlardı. Balıkesir’e akşam üzeri girmesi planlanan ve Balıkesirlilerin büyük coşku içinde bekledikleri, Kuvayı Milliye ruhu ile dolu gençler, halk Atasını beklemekte idi. Susurluk’tan hareket eden çok kısa süre duran tren hareket ederek Balıkesir’e ulaştı. 8 Ekim 1925’teki kavuşma, Atatürk’ün Balıkesir’e 2. ziyaretidir. Balıkesir, Bandırma ve Susurluk’ta çok büyük coşku ile karşılanan Gazi Mustafa Kemal Paşa, 9 Ekim günü Balıkesir’deki temas ve ziyaretlerine hız verdi ve 10 Ekim 1925 Cumartesi günü Balıkesir’den trenle Soma’ya hareket etti.
Atatürk ün yurt gezilerinde Bursa’dan sonra genelde Balıkesir bölgesi de ziyaret kapsamına alınmıştı (20 Mayıs- 13 Haziran). Yurt gezisinde Bursa’da Beylik Bahçe denilen alanda stadyum yapılması ve spora ehemmiyet verilmesini söylemiş ve bu iş için kendisi 1.000 lira bağışta bulunmuştur.
13 Haziran günü vapurla Mudanya dan Bandırma ya geçer. Balıkesir’e 3 gelişidir. Susurluk’a gelişi 13 Haziran 1926’ya rastlar. Bandırma’ya gelen Gazi, oradan trenle Susurluk ve Balıkesir’e geçer. Bandırma’dan hareket eden özel trenle önce Balıkesir sonra da İzmir’de temaslarda ve çalışmalarda bulunacaktır. Atatürk programına devam eder.
Tren istasyonlarında Atatürk ün tren yolu ile Balıkesir’e geçeceğini bilenler istasyon civarlarında treni geçişini ve Atasını görebilmek adına toplanmışlar, yol boyunca sevgi gösterisi için hazır bulunmuşlardır.
Susurluk halkı ve öğrenciler büyük tezahüratta ve sevgi gösterilerinde bulunmuşlardır. Halkın yanı sıra Susurluklu öğrenciler, öğretmenler ve idarecilerle birlikte bayraklarla Ata sına hayranlıklarını ve sevgilerini göstermek için tren garında beklemektedirler. Bu coşku ile trenin Susurluk’ta yavaşlayıp durması ile Gazi Mustafa Kemal Paşa trenden aşağıya inmiştir. Belediye Başkanı İbrahim Çaylak, Susurluk’un ileri gelenleri ve gazilerle esnaf ve idari yöneticilerle Ahmet Tevfik Efendi, Dava vekili Rıfkı Ünder, Hafız Hacıkuş Süleyman Efendi, Saitzade Hüsnü Bey, Karakayalı Mehmet Efendi, Hafız Kamil Bey, Bakkal Halim Efendi, Karapürçekli gazi fırıncı Hüseyin Efendi, Bakkal Hamit Fikri Efendi, Fabrikacı Mustafa Efendi, Eczacı Asaf Efendi, H. Fettahzade Hüseyin Avni Efendi, Kepeklerli Hamit Şükrü Efendi, Halvacızade Hilmi Efendi, Kebapçı Mehmet Efendi, Ümitelili Mehmet Efendi, Bakkal Abdurrahim Efendi, Ali rıza Efendi, keresteci Şaban Efendi, Hacı İmamoğlu Ali Efendi, Hafız İsmail Efendi, Karaalizade Ahmet Efendi, Kunduracı Muharrem Efendi, Kasap Hamdi Efendi, Tataroğlu Muhsin Efendi, Veysel Ağa oğlu Ahmet Efendi, Hazı Hatipzade İzzet Efendi, Hacı bayram oğlu Salih Efendi, Kunduracı Süleyman Efendi, Kasap Ziya Efendi, Terzi Celal Efendi, Mehmet İhsan Bey, Abdurrahim Bey, Ziraat Fen M. Nuri Dündar, İsmail Hakkı Bey, Rıfat Bey, Daniş Bey, Dr. İbrahim Ethem Bey, telgrafçı Cemal Bey, postacı Sadık Ahmet Bey, Müteahhit Osman Efendi, Kasapbaşızade Nuri Efendi, Kahveci Hüseyin oğlu Recep Efendi, Muradiye köylü Mustafa Efendi, Yahyaköylü Gafur Bey, Sadık Süleyman Bey, Hamit Şükrü Bey, Mehmet Muhsin Bey, sıhhat memuru Mustafa Niyazi Bey, Abdullah Bey, Helvacıoğlu Mehmet Efendi, Ömerköyden Hasan Basri Bey, Sait Adil Bey, İbrahim Çaylak Efendi, Ali Kasım Balat Efendi, Daniş Türker Efendi, Hasan Şen, Efendi, Süleyman Ergün Efendi, Sucukçuların Mehmet Efendi, Yörük İbrahim Efendi, Sultançayırlı Abbas Ağa, Kepeklerli Rahmi Selçuk Efendi, Mehmet Songür Efendi, Aziziyeli Çerkes Ayan, Mehmet Ağa Efendi, Kalfaköylü İsmail Efendi, Ömerköylü Çerezzade Mehmet Efendi, Hüsnü Aykut Efendi, Dobrucalı Mehmet Efendi, Kepeklerli Hamit Ağa, Susurluk halkı ve köylerinden gelenler, muazzam kalabalık, tren garını ve tren yolu boyunca Hatap köprüsüne kadar halk, saygı ve bağlılıklarını göstermek için tezahürat yapıyorlar ve ellerindeki bayrakları sallayarak mutluluklarını, Atasını görebilmenin coşkusunu yaşıyorlardı.
Atatürk trenden iner, halkı ve bekleyenleri selamlamak suretiyle önce öğretmenleri ile halkın arasındaki öğrencilerin yanına gider. Öğrencilerin başlarını okşayarak seve seve ilerler. Burada öğrencilerden Nuri Eroğlu’nun başını da okşayarak, severek öğretmenlerine eğitimleri ile ilgili şeyler sormaktadır. Atamıza okulun resim öğretmeni Ulus’taki Meclis binasının harika maketini yapmıştır ve Atatürk e hediye eder.
Atatürk teşekkür ederek, mutlu bir şekilde tüm halkı ve resmi erkanı, memurları tekrar selamlar. Öğrencilere seslenerek, “Sizlerden çok çok çalışmanızı istiyorum, en iyi eğitimi alarak memleket için doğduğunuz büyümekte olduğunuz bu güzel topraklar için çalışkan dürüst vatanperver olarak yetişmenizi istiyorum. Sizde de bu isteği görüyorum, gelecek sizlersiniz” demiştir. Görüşmeler sırasında da, Susurluk halkına, Nahiye Müdürü ile ileri gelenlere, İstanbul ve büyük şehirlerin eski zamanlardan bugüne kadar hep hububat ve bakliyatlarını ve aynı zamanda et ihtiyaçlarını bu bölgemizin karşıladığı ve bu bölgenin etlerinin en lezzetli etler olarak tercih edildiği, et ihtiyacını bölgenin ve ağırlıklı Susurluk’un karşıladığını, hem ziraat hem hayvancılık dalında yapılabilecek çalışmaların en iyi şekilde geliştirilmesini ve bu sayede bölgenin ve Susurluk’un önemli yer olduğunu, her iki dalda üretim ve ticaretin arttırılması ve toprağın daha iyi işlenip verimin artırılması açısından birleşme yardımlaşmaya gidilmesini vurgulamış ve en kısa zaman diliminde Susurluk’un idari mahalli idareler açısından ilçe teşkilatların arasında göreceklerini vurgulamıştır.
Çok memnun olarak Susurluk’tan ayrılacağını söyleyen Gazi Mustafa Kemal Paşa, halka dönerek tekrar el sallar ve refakat edenlerle birlikte trene biner. Atatürk ve beraberindeki arkadaşlarının trene intikallerinden sonra tren yavaş yavaş hareketle Balıkesir’e doğru yol almaya başlamıştır. Hatap deresindeki köprüye kadar kısımdaki Atasını görmeye gelen halk, tren gözden kayboluncaya kadar esnaf ve ileri gelenler ile gençler öğretmenler ve öğrenciler Atalarını görmenin huzuru ile hala bayraklarını sallıyorlardı. Tren gözden kayboluncaya kadar herkes ellerini ve bayraklarını sallamaya devam etti. Ata’nın Susurluk’tan geçişinden 10 gün sonra 877 nolu kararın 26 Haziran 1926’da Resmi Gazete’de yayınlanması ile Susurluk nahiyemiz ilçe olmuştur…
1892 yılında Sarı Müdür namı ile anılan İzzet Bey ile başlayan ve sırasıyla 1894’te Mustafa Rakım Bey, 1902’de Mustafa Asım Bey, 1905’te Tayfur Bey, 1907’de Adil Bey, 1908’de Murat Bey, 1911’de Ferit Bey, 1913’te Necmi Bey, 1915’te Nuh Bey, 1919’da Rahmi Bey ve Mustafa Kemalpaşalı Hasan Bey, 1920’de Kenan, 1921’de Sultançayırlı Osman Efendi, 1922’de Tahsin Bey ve Danış Bey 1923’te Sındırgılı Kasım Bey ve 1924’te Adil İzzet Bey ve 1925’te son Nahiye müdürümüz Fuat Bey ile Nahiye olarak devam eden idari yapı, Susığırlık’ın 30 Mayıs 1926 tarihinde 877 nolu Teşkilatı Mülkiye Kanunu’na göre ilçe olmasına karar verilmesi ve 26 Haziran 1926 tarihinde Resmi Ceride (resmigazete) neşir ilanı ile yürürlüğe giren Susığırlık ilçesine ilk kaymakam olarak Muhsin Bey ile ilçe teşkilatı idari yapısına dönüşmüştür.
Trenle yola devam eden ve Balıkesir’e ulaşan Atatürk bu ilimizdeki temaslarını tamamladıktan sonra 15 Haziran 1926 Salı günü Balıkesir’den yine trenle İzmir’e hareket etmiştir.
Bu arada İzmir’de kendisine hazırlanan suikastı daha Balıkesir’de iken haber almış bulunan Mustafa Kemal Paşa, yine de trenin hareketini ister. İsmet Paşa’dan aldığı bir telgraf üzerine treni Balıkesir’e 26 km, Savaştepe’ye 13 km. mesafede bulunan Soğucak tren İstasyonunda bekletilir.
Yapılan görüşmeler neticesi hareket sağlanarak 16 Haziran 1926 günü Mustafa Kemal Paşa’yı İzmir’e götüren tren saat 18.00 sıralarında İzmir Basmane garına girer ve İzmir temasları başlar.
7 Şubat 1931 Cumartesi günü Mustafa Kemal Paşa 4. kez Balıkesir’e geldi. İzmir’den Balıkesir’e gelen Gazi, Balıkesir’de bazı ziyaretler ve konuşmalar yaptıktan sonra 8 Şubat 1931 günü yine özel treni ile İzmir’e döndü.
14 Ocak 1933 günü Ankara’dan çıkılan yurt gezisinde Atatürk beraberindeki heyetle Eskişehir’den Derince’ye geçmişti. 17 Ocak 1933 günü Derince’den Gülcemal Vapuru ile Mudanya’ya gelmiştir. Bursa Valisi Fatin Güvendiren ve mülki erkan Mudanya’da karşılamış ve saat 18.30 sularında Bursa’ya ulaşmışlardır. Bursa temaslarının sonrası Atatürk ve heyet Gemlik’te temaslarda bulunmuş zeytin üreticileri ile bir araya gelmiş ve üreticilerin sorunlarını dinlemiştir. 20 Ocak günü Bursa’daki ve çevredeki temaslarını tamamlayan Atatürk ve beraberindeki heyet Gemlik Limanında beklemekte olan Gülcemal gemisi Bandırma’ya hareket ederler.
20 Ocak günü gece 22.00 civarında Bandırma ya ulaşırlar.
Mustafa Kemal Paşa ve heyet Bandırma’da beklemekte olan özel trene gelirler, Bandırma’da fazla bir zaman kaybetmeden hareket ederler.
Susurluk’a hareket eden tren 23.37 sularında Susurluk’a ulaşır. Belediye Başkanı Mustafa Bulca, Susurluk Kaymakamı Selahattin Bey ve resmi erkan ve Susurluk ilçemizin ileri gelenleri Ahmet Tevfik Efendi, Dava vekili Rıfkı Ünder, Hafız Hacıkuş Süleyman Efendi, Saitzade Hüsnü Bey, Karakayalı Mehmet Efendi, Hafız Kamil Bey, Bakkal Halim Efendi, Karapürçekli gazi fırıncı Hüseyin Efendi, Bakkal Hamit Fikri Efendi, Fabrikacı Mustafa Efendi, Eczacı Asaf Efendi, H. Fettahzade Hüseyin Avni Efendi, Kepeklerli Hamit Şükrü Efendi, Halvacızade Hilmi Efendi, Kebapçı Mehmet Efendi, Ümitelili Mehmet Efendi, Bakkal Abdurrahim Efendi, Ali Rıza Efendi, keresteci Şaban Efendi, Hacı İmamoğlu Ali Efendi, Hafız İsmail Efendi, Karaalizade Ahmet Efendi, Kunduracı Muharrem Efendi, Kasap Hamdi Efendi, Tataroğlu Muhsin Efendi, Veysel Ağa oğlu Ahmet Efendi, Hazı Hatipzade İzzet Efendi, Hacı Bayram oğlu Salih Efendi, Kunduracı Süleyman Efendi, Kasap Ziya Efendi, Terzi Celal Efendi, Mehmet İhsan Bey, Abdurrahim Bey, Ziraat Fen M. Nuri Dündar, İsmail Hakkı Bey, Rıfat Bey, Daniş Bey, Dr. İbrahim Ethem Bey, telgrafçı Cemal Bey, postacı Sadık Ahmet Bey, Müteahhit Osman Efendi, Kasapbaşızade Nuri Efendi, Kahveci Hüseyin oğlu Recep Efendi, Muradiye köylü Mustafa Efendi, Yahyaköylü Gafur Bey, Sadık Süleyman Bey, Hamit Şükrü Bey, Mehmet Muhsin Bey, sıhhat memuru Mustafa Niyazi Bey, Abdullah Bey, Helvacıoğlu Mehmet Efendi, Ömerköyden Hasan Basri Bey, Sait Adil Bey, İbrahim Çaylak Efendi, Ali Kasım Balat Efendi, Daniş Türker Efendi, Hasan Şen, Efendi, Süleyman Ergün Efendi, Sucukçuların Mehmet Efendi, Yörük İbrahim Efendi, Sultançayırlı Abbas Ağa, Kepeklerli Rahmi Selçuk Efendi, Mehmet Songür Efendi, Aziziyeli Çerkes Ayan, Mehmet Ağa Efendi, Kalfaköylü İsmail Efendi, Ömerköylü Çerezzade Mehmet Efendi, Hüsnü Aykut Efendi, Dobrucalı Mehmet Efendi, Kepeklerli Hamit Ağa, öğretmenler, memurlar ve Susurluk halkından Atasını görebilmek adına kadınlar gençler geç vakit olmasına rağmen ellerinde fenerlerle halk istasyonda beklemektedir,
Gece geç saatte olması sebebi ile Atatürk trenden hiç inmemiştir ancak atasını görmek için geç saat olmasına rağmen karşılayanları selamlamıştır. Çok kısa bir karşılama selamlaşma sonrası tren ağır ağır Susurluk tren istasyonundan ayrılır.
Ömerköy-Yeniköy’de dinlenmek ve geceyi orada geçirmek üzere hareket eder. Geceyi bölgede geçirip Balıkesir’e program gereği öğle saatlerinde gitmek istediklerinden hem dinlenmek üzere hem de yapılacak temasları görüşebilmek adına heyetle birlikte çalışmalar yaparlar, dinlenmeye çekilirler.
Özel tren Atatürk ve heyetle program gereği öğlene yakın saat 11.00 civarında Yeniköy’den hareketle Balıkesir’e hareket eder. Hareket saatine kadar Yeniköy ve Ömerköy’de Susurluk kaymakamı Selahattin Bey ve Belediye başkanı heyete refakat ederler. Kolordu Komutanı Ali Hikmet Paşa, Balıkesir Valisi İbrahim Ethem Akıncı; Atatürk, Celal Bayar ve heyetin geceyi rahat geçirebilmeleri için her çalışmayı yapmışlar ve refakat etmişlerdi. Atamız ve beraberindeki heyetin Balıkesir’de en yakın istasyonda istirahat etmesi, Balıkesir’e ulaşır ulaşmaz programa başlanılması açısından önemli idi. Geceyi bu sebeple Balıkesir’e 20 km. uzaklıktaki Yeniköy istasyonunda geçirirler…
Atatürk ve heyeti 21 Ocak 1933 Cumartesi günü öğleyin saat tam 12.00’de Balıkesir’e varır ve büyük tezahüratla karşılanır. Geceyi Balıkesir de geçiren Ata ve beraberindeki heyet temaslarını 22 Ocak Pazar günü ve gece 23.00’e kadar görüşmelerini tamamlarlar ve saat 24.00’te trenle Kütahya’ya hareket ederler.
Mustafa Kemal Paşa’nın Balıkesir’i 6. Ziyaret 15 Nisan 1934 ile 16 Nisan 1934 arasına rastlamaktadır. Bu gezisinde Gazi, Ayvalık üzerinden otomobille Balıkesir’e geldi. Bu arada Gömeç, Burhaniye, Edremit’i de ziyaret ederek halkla konuşmalar yaptı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Balıkesir’e 7. Ziyareti, misafirleri İran Şehinşahı Rıza Pehlevi ile birlikte oldu. Bu ziyaretinde Mustafa Kemal Paşa 24 Haziran 1934 Pazar günü Soma üzerinden trenle Balıkesir’e geldi. 25 Haziran 1934 Pazartesi günü de Balıkesir’den otomobil ile Çanakkale’ye hareket etti.
Atatürk’ün Balıkesir ilini son ziyareti ise Savorana yatı ile Erdek’e 24 Haziran 1938 günü gelmesiyle noktalandı. Bu gezisinde Atatürk hastalığı nedeniyle Erdek’e inemedi ama halkı yattan selamladı.