Quantcast
Nazım Hikmet’in tablosunu yaptığı muhtar: Sarı Seyfettin – Belgesel Tarih

Nazım Hikmet’in tablosunu yaptığı muhtar: Sarı Seyfettin

Nazım Hikmet’in tablosunu yaptığı muhtar: Sarı Seyfettin

Loading

  • GÜNEY ÖZKILINÇ[1]

”Nâzım Hikmet’in Bursa Cezaevi’nde yaptığı tablo gün ışığına çıktı. Portre, ‘Memleketimden İnsan Manzaraları’nda da adı geçen, Nâzım’ın mahpus arkadaşı Sarı Seyfettin’e ait… Bu kez onun 5 Aralık 1940-8 Nisan 1950 yılları arasında kesintisiz olarak yaklaşık 10 yıl hapis yattığı Bursa Cezaevi’nde yaptığı, daha önce gün ışığına çıkmamış, tuval üzerine yağlıboya bir tablosunu ortaya çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Bir süredir Bursa’daki ayak izini sürdüğüm Nâzım Hikmet’in şu ana kadar birçok tanığıyla karşılaşmış ve bu tanıklıkları belgelemiştim. Usta ozan Nâzım Hikmet’in 1942 yılında kendi elleriyle yaptığı bu tablonun diğerlerinden önemli bir farkı var: Bu tablodaki portre ünlü şairin “Memleketimden İnsan Manzaraları” eserinde adı geçen o yılların İnegöl Güneykestane (Çerkez) Köyü Muhtarı Sarı Seyfettin’e ait…

Eskişehirli arabacı Selim:
‘- Nafiledir Alaman’ın encamı’, diyordu,
‘nasıl olsa bir yerde devrilip kalacak.
Eli bıçaklı, vuran kıran adamın sonu
Ya köpek ölümüdür, ya pezevenklik
Yahut da mahalle bekçiliği’.
İtiraz etti Sarı Seyfettin
(Çerkez köyünün muhtarı):
‘- Bilemem Alamanları
Ama vurucu olan pezevenk olmaz’.
Arabacı Selim haykırdı adeta:
‘- Beter olur’.

Sarı Seyfettin (Durmaz), tek kızı olan Yüksel Durmaz’ın (Elbir) ve torunları Dilber Turan ve Rakım Elbir’in anlatımlarına göre 1940’lı yılların başında ormancılıkla ilgili bir sorun nedeniyle içeri girer. Bursa Cezaevi’nde Nâzım’la kalır ve yağlıboya tablonun sağ alt köşesindeki tarihten de anlaşılacağı gibi 1942 yılında Nâzım’a portresini yaptırır.
Sarı Seyfettin’in kızı ve torunlarının anlatımına göre Nâzım, Seyfettin’in portresini yapmadan önce şöyle demiş: “Senin resmini yapacağım ve bu senin elinde ölümsüz bir eser olarak kalacak”.
1911 doğumlu olan Sarı Seyfettin 1974 yılında vefat eder. Vefatından kısa bir süre önce o, Nâzım’dan duyduğu bu sözleri ikinci eşi olan Fehime’ye söyler. İkinci eşi Fehime’nin ölümüyle birlikte bu, gün ışığına çıkmamış yağlıboya tablo yeniden Yüksel Durmaz’da (Elbir) kalır.
Ünlü ozanımız Nâzım Hikmet’in tuval üzerine yağlıboya ile yaptığı ve onun imzasını taşıyan tablo Bursa’da Sarı Seyfettin’in kızı ve torunlarının elinde. Kendileriyle geçtiğimiz günlerde görüşme olanağı bulduğum bu güzel insanlar, tabloya canları gibi bakıyor ve ne kadar değerli bir eserin sahibi olduklarının gururunu ve bilincini yaşıyorlar. ”

DİPNOT:

[1] Bursa Yazın ve Sanat Derneği üyesi

YAZAR HAKKINDA

Haber Merkezi Haber Merkezi Belgeseltarih.com sitemizde konuk yazarlara da yer veriyoruz. Yayınlanmasını istediğiniz ve mümkün olduğunca akademik dille kaleme alınmş tarih konulu yazılarınızla ilgili olarak, iletişim sayfamızdaki form vasıtasıyla bizimle bağlantı kurabilirsiniz. E-Posta: [email protected]

FACEBOOK - YORUM YAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
nazım hikmet

BU MAKALELER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR!

  • YENİ
“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

“Heykeli Dikilecek Adam”: Kemal Akkoç

Ekrem Hayri PEKER, 20 Kasım 2024
Türkülerde Felek

Türkülerde Felek

Dr. Halil ATILGAN, 19 Kasım 2024
Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Yenişehirli Deli Gazi Hüseyin Paşa

Atilla SAĞIM, 17 Kasım 2024
Romanlarda Sosyal ve Kültürel Yaşam

Romanlarda Sosyal ve Kültürel Yaşam

Emel ÖRGÜN, 2 Kasım 2024
“İki Kasım 1943” Karaçay Sürgünü

“İki Kasım 1943” Karaçay Sürgünü

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 2 Kasım 2024
Bir Zamanlar Kültürpark

Bir Zamanlar Kültürpark

Haber Merkezi, 2 Kasım 2024
Söğütlülü Destancı Aşık Ali Şahin

Söğütlülü Destancı Aşık Ali Şahin

Haber Merkezi, 2 Kasım 2024
“Cumhuriyet Türküsü”

“Cumhuriyet Türküsü”

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 26 Ekim 2024
Kefir’deki Vatan Yahut Kefir’in Kökeni

Kefir’deki Vatan Yahut Kefir’in Kökeni

Prof. Dr. Hilmi ÖZDEN, 26 Ekim 2024
Söylev’in Okunuşunun 97. Yılı

Söylev’in Okunuşunun 97. Yılı

Nevin BALTA, 16 Ekim 2024
Çanakkale Cephesi’nde siperde olmak!

Çanakkale Cephesi’nde siperde olmak!

Tayfun ÇAVUŞOĞLU, 6 Ekim 2024