“Prekaz – Balkanlardan Göç Hikâyesi”, 60 yıl boyunca kayıp olan teyzemi ararken ortaya çıkan gerçek hikâyedir. 1957 (Kosova/Priştine) Babamın ve 1959 (Kosova/Prekaz) Annemin göç hikâyelerinin birleşmesinden oluşan kitapta, Balkan göçleri ve göçmenlerin duyguları anlatılmaya çalışılmıştır.
Arnavut kültürü tanıtılırken, ırkçılık reddedilmektedir. Göç sonrasında ailemin yerleştiği Adapazarı’nda yaşadığımız mahalle ve konak hayatımızın yanında Tozlu Cami ve Uzunçarşı civarında geçen çocukluk hatıralarına yer verilmiştir.
Kitapta Tasavvuf Geleneğimize ait değerlere işaret edilmiştir. Her ne kadar Kosova özelinde yazılsa bile, Bosna’dan Bulgaristan’a kadar olan coğrafyamızın genel kaderi anlatılmıştır. Sırpların Müslüman ve Türk düşmanlığına ait örnekler verilmiştir. Yaşam tarzımı kökten değiştiren fikrî yolculuğuma örnekler verilmiştir. Kitabın sonuna ek olarak 1957 yılına ait göç vesikalarımız eklenmiştir.
Yazar Adı: İbrahim Selamet
Adres: Serdivan – Sakarya
Sipariş Linki: Kitapyurdu
E-Posta [email protected]
İbrahim Selamet – Özgeçmiş
1969 yılında Adapazarı’nda doğdu. Ailesi Kosova Göçmenidir. İlk ve ortaokulu Serdivan, Mithatpaşa ‘da okudu. Ali Dilmen Akşam Lisesini bitirdi. SATSO da iki dönem Meclis Üyeliği ve Kültür Komisyonu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Yeni Sakarya Gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Balkan Araştırmaları Derneği ve Ultima Doğa Sporları Derneğini kurdu. Evli ve iki çocuk babasıdır. Arnavutça ve İngilizce bilmektedir.
Takriz[1] Yazısı
(“Prekaz” – bir göç hikâyesi – kitap arka yüzü)
“Tarihçiler Osmanlı İmparatorluğunun büyük nisbette Rumeli kültür ve zihniyet dünyasına dayandığını söylerler. Bu coğrafyanın elden çıkma sürecinin peşinden oluşan yeni cumhuriyetle bu eksen Anadolu’ya kayacaktır. Geri çekilmeyle dışarıda kalan Müslüman halklar bir zamanlar efendi oldukları topraklarda baskı ve zulümler görmeye başlayınca daha fazla dayanamayarak kafileler halinde merkeze doğru hicret etmeye başladılar. Yaşlı, kız, kızan aç perişan hallerde yollara düştüler. Yolda ölen sevdiklerini bir mezar taşı dahi yapamadan oracıkta gömerek yanlarından ayrıldılar. Dünyanın görmezden geldiği Balkan trajedisi kökleri oralara dayanan her ailenin bir hüznüdür.
Geldikleri yerlerde kendilerine kısaca ‘Mâcır’ denilen bu muhâcirler gözyaşlarını içlerini akıttılar ve hayat yolculuklarına devam ettiler. Her zaman iyimser ve umut dolu bu Balkan muhâcirleri; çocukları, torunları etkilenmesin diye yaşadıklarını onlara anlatmadılar. Çalışkanlığı ve onurlu bir şekilde kendi ayaklarının üzerinde durabilmeyi öğrettiler sadece.
İşte bu ailelerden birisi olan Selamet ailesinin Kosova’dan başlayıp Sakarya’ya uzanan hikâyesini ailenin bir ferdi olan İbrahim Selamet kaleme almış. Dinlediklerini, gördüklerini, okuduklarını akıcı bir uslûpla yazılı hale getirmiş. Batıda mikro tarihçiliğin bir parçası olan aile tarihleri makro tarihçilik için mühim bir araçtır. Bizde de son zamanlarda bu çalışmaların çoğaldığını görmek ümit veriyor. Kitapta adları geçen aile ferdlerinden vefat edenlere rahmet, kalanlara selamet, yazarın kalemine kuvvet niyaz ederim.”
Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç
Dipnot:
[1] Takriz: “Zelil iken şeref ve yücelik kazanmak” anlamındaki karaz kökünden türeyen takrîz “hayatta olan bir kimseyi övmek” demektir. Bir başka kaynakta da; “ikraz” sözünden türediği belirtilerek, “bir kitabın başına konulmak üzere tanınmış bir kimseden istenen takdim ve takdir yazısı” diye tanımlanmaktadır.