Zaman hızla akarken, geçmişe ait kültürel değerlerin bir kısmı da tarihe karışıyor. İnternet hayatımıza girdikten sonra her şeyi hızla tüketmeye başladık. Bugün gündem olan önemli bir olayın yarın hiçbir hükmü kalmıyor. Gündemi bile hızla tüketince yaşanan her şey suya yazılan bir yazı gibi zamanın içinde kaybolup gidiyor.
Çocukluğumuzda destan satılırdı. Bir gazete yaprağı büyüklüğünde renkli mürekkeple basılırdı. Acıklı bir olay koşma tarzında şiirle anlatılırdı. Destancılar mahalleleri dolaşarak, yazdıkları destanları yanık sesleriyle okurlardı. Daha sonraları seslendirmek için teyp kullanmaya başladılar. Ben o günleri hatırlıyorum. İlkokula giderken destancı geçtiğinde kadınlardan biri bir destan alır, sonra kadınlar toplanır ve bana okuturlardı. Ben okurken kadınlar destandan etkilenip ağlarlardı. Şöyle bir destan hatırlıyorum. Kumar oynayan biri bütün mal varlığını kaybettikten sonra, son umut olarak karısı üzerine de kumar oynar ve kaybeder. Kumarda kazananlar kadını almaya geldiklerinde kadın bunları vurur, öldürür. Destanın nakaratı “O zaman bunları vurdum anneler” şeklindeydi. Ben nakaratı söyledikçe ağlama sesleri yükselirdi.
Aslında trajik olaylar üzerine yazılmış destanlar bir çeşit ağıttır. Ağıtlarda doğrudan ölen kişiye yönelik öznel acılar dile getirilirken, destanlarda genele hitap edilir nakarat anneler, babalar, kardeşler gibi ifadelerle geniş kesimi içine alır.
Destanlar, toplumda yaşanan olayları ve bunlardan duyulan acıları dile getirdiği için aynı zamanda sosyal psikoloji bakımından önemli kaynaklardır. Ancak tek yaprak şeklinde olması, herhangi bir kayda girmemesi, saklanmasının zor olması nedeniyle günümüze ulaşması nadirattan bir durum olmuştur. Oysaki o destanlarda bizim sosyal yaşantımızın izleri vardır. Geçmişi anlamak için bu izler bize yol gösterir.
Dr. Halil Atılgan destan geleneğinin önemli aktörlerinden Söğütlülü Destancı Aşık Ali Şahin” isimli kitabı çıkararak bir ilke imza attı. Alanında ilk olan bu kitap, yaşı elliyi geçmiş kişiler için nostaljik gezinti, yeni nesil için ise unutulmaya yüz tutmuş bu kültürü öğrenmeleri için bir fırsat oluşturmaktadır.
Kitapta destanla ilgili genel bilgiler ve Destancı Aşık Ali Şahin’in yazdığı destanlar yer almaktadır. İlgi duyanlar için özgün bir eserdir. Ben okurken hem bilgilendim hem geçmiş günleri hatırladım ve nostaljik bir zevk aldım. Kitabı okuyanların da aynı zevki alabileceklerini düşünüyorum. Kitapsever dostlara tavsiye ediyorum.