Türk dünyasını konu alan TESAM 3. Sosyal Bilimler Kongresi’nde konuşan Onursal Başkanı İlyas Bozkurt, “Bir tercih yapmak zorundayız. 21. yüzyılda birleşerek söz sahibi mi olacağız; yoksa bölünerek parçalananlardan mı olacağız?” dedi…
Ekonomik, Siyasal ve Stratejik Araştırmalar Merkezi (TESAM), 3. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi’ni İstanbul Üsküdar’daki Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenledi. Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi işbirliğinde ve TESİAD’ın desteğiyle düzenlenen kongrenin teması, “Yerelden Küresele; Türkiye – Türk Dünyası ilişkilerinin dünü, bugünü ve yarını” oldu.
‘TERCİH YAPMAK ZORUNDAYIZ’
17 ayrı oturumda 90 akademisyenin sunum yaptığı Kongre’nin açılışında katılımcılara hitap eden TESAM Başkanı Muhammet İlyas Bozkurt konuşmasına, “Türk Dünyasının tek bir bilek, tek bir yürek olarak çarpması ideali uzak mı?” diye sorarak başladı. ABD, Avrupa Birliği ve Çin’in farklı yapıların birleşmesiyle kurulduğuna vurgu yapan Bozkurt, 100 yıl önce sadece Osmanlı toprağı olan coğrafyada bugün 22 devletin var olduğuna dikkat çekti.
Yeni düzendeki güç odaklarının, nüfusu birkaç milyonu geçmeyen ve şehir devlet denebilecek ülkecikler oluşturarak dünyayı bu şekilde idare etmeyi hedeflediklerini belirten Bozkurt, “Bir tercih yapmak zorundayız. 21. yüzyılda birleşerek söz sahibi mi olacağız; yoksa bölünüp parçalananlardan mı olacağız?
Bugün 6 bağımsız Türk Devleti birleştiğinde yüzölçümü 5 milyon kilometrekareye, nüfusu 150 milyona, ekonomik büyüklüğü 2,2 trilyon dolara ulaşıyor. Bu veriler bizi dünyada ilk 10 içerisine sokuyor. 2050 projeksiyonundan bakıldığında ise zirvede olmak işten bile değil” diye konuştu.
KÜLTÜR NEHİRLERİ, BİR DENİZE AKARAK CANLANMALI
Bozkurt Konuşmasına şu şekilde devam etti. “Türk birliği’ denilince panik atak krizine girenler olduğunu görüyoruz. Aşağılık kompleksinden çıkıp cesur olmamız gerek. Cesur ve dik durmalı ancak akıllıca hareket etmeliyiz. Türk Birliği teşekkül ederken Türk devletlerinin bir araya gelerek eşit bir masadaki üst kurulda temsil edilmeleri gerekir. Kültürlerin değiştirilmesi değil; devam ettirilmesi gerekiyor. Her devletin içindeki kültür nehirleri, bir denize akarak canlanmalı. Türk birliği kurulsun demek herkes gelsin Türkiye’ye tabi olsun demek değildir. Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan yıkılsın; Türkmence, Özbekçe unutulsun; kültürleri yok olsun demek de değildir. Oluşacak birlik hiç kimsenin yerel kültürünü yok etmemeli. Ama bir üst kimlikte birleştirmeli. Üst bir çatı kültür oluşmalı.” dedi.
ORTAK DEĞER 3M
Konuşmasında son olarak 3m prensibine değinen Başkan Bozkurt, “Türk dünyasını ortak paydada buluşturan değerleri temsilen önerimiz, 3M prensibidir. Milliyetçi, modern ve Müslüman anlayış, bütün Türk dünyasının ortak değeridir. Irka değil, kültüre dayalı milliyetçilik, seküler laiklik ve bilime dayalı modernizm, Ahmet Yesevi esasıyla sevgi, ahlak ve merhamet üzerinde duran bir muhafazakarlık anlayışına dikkat çekilmesi, bizim temel önerimizdir.” dedi.
TESAM Genel Koordinatörü Yıldırım Deniz açılış konuşmasında, 2016 ve 2017 yıllarında dünyadaki en etkin 100 sivil toplum kuruluşu arasında gösterildiklerini belirterek, Türkiye’nin yakın gelecekteki en önemli meselelerinden birinin bu kongrede masaya yatırıldığını söyledi.
“BARIŞ ORTAMI DEVAM ETMELİ”
Daha sonra kürsüye gelen TESAM Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Köni, Sovyetler Birliği yıkıldığında MGK’da danışmanlık yaptığını belirterek, “O dönemde Sovyetleri rahatsız etmemek için Türkiye, Türki cumhuriyetlerle fazla ilgilenmedi. Balkanlarda Yugoslavya’nın dağılışıyla ciddi sıkıntılar ortaya çıktı ve aynı şekilde Türkiye oraya da yüzünü dönemedi. Ancak son dönemde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin ile yakın ilişkiler içerisine girmesi sayesinde, Türk dünyası ile yakın ilişkiler kurmaya başladık. Bu da gösteriyor ki barış ortamı olmadan, bu ilişkileri sürdürmek mümkün değil” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Köni, Türk dünyasının da içinde bulunduğu ciddi bir ekonomik sorunun var olduğunu ve bunun, ABD tarafından derinleştirildiğini belirterek şunları söyledi: “Ümidimiz, bu resesyondan 2. Dünya Savaşı gibi bir savaş çıkmaması. Çünkü bu kez bildiğimiz top, tüfek kullanılmayacak. Ve ümidimiz barış ortamının devam ederek, Türk Dünyası arasındaki ilişkileri geliştirmeye devam etmesi…”
‘BALKANLARDA GÖREVDEYİZ’
Makedonya Türk Birlik Hareketi Genel Başkanı Erdoğan Saraç, TESAM’ı Balkanlar konulu bir konferans için Üsküp’e davet ederek, “Ben elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Bize Evlad-ı Fatihan diyorsunuz. Biz Balkanlara, insanları korumak için gönderildik ve hala görevimizin başındayız. Demokrasinin çizdiği sınırlar çerçevesinde hak ve özgürlüklerimizi mahşere kadar savunacağız. Atatürk’ün şu sözünü unutmamalıyız: Devletler, ordular üstüne de gelse, iki cevher olan dinini ve dilini Türk’ün elinden alamaz.”
Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Muavin Konsolosu Ramiz Hacızade ise konuşmasında, “Bu kongrede konuşulanların Türk dünyası için çok önemli sonuçlara vesile olmasını diliyorum” ifadesini kullandı.
‘TÜRK’ KİMLİĞİNE SOVYET ENGELİ!
Kazakistan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuli de gençliğinde kendisini Türk değil, Kazak olarak tanımladığını belirterek, “Anladım ki bu, tarih bilinçsizliğinden kaynaklanıyor. 1 asra varan bir süre boyunca Sovyet komünizmi altında yaşarken, Türk kimliğimizin farkında değildik” şeklinde konuştu. Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin henüz istenen düzeye ulaşmamasına rağmen o yönde ilerlediğini kaydeden Saparbekulı, “Tarihimizi, dilimizi, kültürlerimizi öğrenip birbirimizle paylaşmamız gerekiyor. Bu tohumu attığı için TESAM’a ve Onursal Başkan İlyas Bozkurt’a teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
“TESAM ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞE İMZA ATTI”
Kongrenin kapanış oturumunda ilk sözü TESAM Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlyas TOPSAKAL aldı ve sunları söyledi; “90’lı yılların başında birçok kurum kuruluş genel manada Türk Dünyasına yönelik çok güzel işler yaptı, envanter oluşturdu, bilgi topladı ve binlerce öğrenci yetiştirdi. Son yıllarda ise bir sivil teşkilat Türk Dünyası adına özel bir şeyler yapamaz hale gelmişti TESAM burada çok önemli bir işe imza attı.
Bundan sonraki süreçte geçmişte yapılan çalışmaların üzerine daha özel alanlarda faaliyetler yaparak Türk Dünyasının coğrafik, sosyolojik ve psikolojik yapısını da göz önünde bulundurarak uzman ve profesyonel bir şekilde işin içine sanatı ve estetiği de katarak bu coğrafyaya yönelinmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bağlamda başta sevgili Başkanımız Muhammet İlyas BOZKURT ve değerli ekibini yaptıkları bu güzel organizasyondan dolayı kutluyor ve tebrik ediyorum.”
“TESAM İLE BİRLİKTE SESİMİZİ DUYURMAK İSTİYORUZ”
Kongrenin kapanış oturumunda söz alan Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Arzu Al; “Bu organizasyon için TESAM ile yaptığımız ilk toplantıda projeleri ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım ve kaliteli bir organizasyon düzenleyeceğimizi o gün anlamıştım. Bu nedenle Marmara Üniversitesi adına Sayın başkanımız İlyas beye ve değerli arkadaşlarına çok teşekkür ederiz. İnşallah bundan sonraki organizasyonlarda da TESAM ile birlikte daha etkili bir şekilde sesimizi duyurmak istiyoruz” dedi.
‘BU KONGRE TÜRKİYENİN ULUSLARARASI İMAJINA DEĞER KATTI’
Kongrenin kapanış oturumunda söz alan Ankara Hacı Bayram-ı Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Çakmak şunları ifade etti; “Böyle bir organizasyon düzenlemek gerçekten büyük bir iş. Aklın, paranın ve zamanın kullanıldığı bütün organizasyonlar çok kıymetlidir. Uluslararası ilişkilerde ülkeleri krıtize ederken insani kalkınmışlık seviyelerine de bakılır. Bir ülkenin insani kalkınmışlık seviyesi ise çıkardığı kaliteli kitaplar ve toplantılar ile belirlenir. O nedenle TESAM’ın düzenlediği bu kongre Türkiye’nin uluslararası imajına değer katmıştır.
Diğer taraftan bu kongre son derece önemli bir konuyu masaya yatırmıştır. Kalkınmak ve küresel güç olmak isteyen ülkeler dünyanın hiçbir coğrafyasını göz ardı edemezler ama bizdeki bazı insanlar özellikle Orta Asya gibi önemli bir bölgeyi gönüllü olarak ihmal etmek istiyor ve bunu gündeme getirmek isteyenlere de engel oluyor. Onun için bu toplantı bu bakımdan da çok önemli. Bu bağlamda İlyas beyi tebrik ediyorum çok kaliteli bir genç kuşağı yanına alması ve böyle güzel organizasyonlar yapması beni çok mutlu etti.”
‘TESAM KENDİNİ TÜRKİYE’NİN SORUNLARINA ADAMIŞ BİR KURUMDUR’
Kongrenin kapanış oturumunda son söz alan TESAM Yüksek İstişare Heyeti Başkanı ve Prof. Dr. Hasan KÖNİ şunları dile getirdi; “ TESAM kendisini Türkiye’nin sorunlarına adamış bir kurum, yaptığı organizasyonlarda anayasa, insan hakları, uluslararası ilişkiler sorunları gibi son derece stratejik öneme haiz konuları ele alırken son olarak da Türk Dünyası konusunu masaya yatırdı. Bundan sonraki süreçte Türklük önemli. Küresel denklemde bir Asya çağı başladı ve TESAM da bu konuyu Türkiye’nin lehine ele aldı. Bu coğrafyanın birleştirilmesinde Türkiye önderlik edecektir. TESAM’ın bugün bu konuyu masaya yatırması hem dini hem kültürel hem de stratejik bakımdan çok önemlidir. TESAM’ın kahraman, fedakar ve cefakar grubuna çok teşekkür ediyorum.”